Başarı sıralamaları gerçeği mi yansıtıyor? - Prof. Dr. Taner Bilgiç
Üniversite sıralaması yapan ticari şirketlerin tatsız bir iş modeli var. Kabaca şöyle: Sıralama için ölçütler belirlensin, bunların bir bölümü mutlaka makaleler ve atıflar olsun, toplanan sayısal veriler ve anketlerle desteklenen farklı ölçütler de eklensin. Bu ölçütlerin neyi ne kadar ölçtüğünün çok önemi yok. Yeter ki sonuçta sıralamada Harvard, Oxford gibi kalburüstü üniversiteler en üstlerde yer alsın. Böylece sıralamanın inandırıcılığı olsun, internet sitesine ilgi ve reklam çeksin, hatta sıralamada ilk 100’ün dışında kalan zengin ülke üniversitelerine ücreti karşılığında danışmanlık hizmeti verilsin. Sıralamalar çeşitlendirilsin (bölgesel, alan bazında, sürdürülebilirlik vb.) Nakit akışı sağlansın.
Bu iş modeli ile çalışan sıralamaların en bilinenleri QS ve Times Higher Education. Elbette benzer sıralamaları ticari olarak yapmayan kurumlar da var. Örneğin ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesindeki URAP.
Peki nasıl oluyor da Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) URAP sıralamasında son dört yıldır sürekli gerilerken QS dünya üniversite sıralamasında son dört yıldır sürekli yükseliyor? Bunun için QS sıralamasının ayrıntılarına bakmak gerek.
Eğer anlamlı bir ölçüm yapılabiliyorsa bu skorların yorumu şöyle: Örneğin, akademik itibar başlığı altında BÜ, bu yıl QS dünya sıralamasında yer........
© Cumhuriyet
