menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Başyücelik hutbesi

60 33
17.08.2025

"İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır. Ve Allah’ın kanunlarına karşı akli, ruhi, ilmi hiçbir itiraz ve temyiz bulunamaz.

İslam inkılabı gerçekleştirildikten sonra, hâkimler artık ‘Her şey, her düstur, Allah’ın emirleri içinde olacaktır’ ilkesine göre karar vereceklerdir.”

Bu satırları Atahan Ünal’ın çok yakın zamanda yitirdiğimiz Altan Öymen’le gerçekleştirdiği “Kuşaklar Arası” isimli nehir söyleşisinden aldım.

Ünal, Öymen’e “2017’de yapılan rejim değişikliğini nasıl değerlendirdiğini” soruyor, Öymen 2017’de rejimin “fiilen” değiştirildiğinin altını çiziyor. Şu anki yönetim sisteminin, mutlakiyet dönemlerindeki padişahlık sistemine benzediğini, bu itibarla mevcut durumu “cumhuriyetçiliğimizin bir evresi olarak değerlendiremeyeceğini” belirtiyor.

Diğer deyişle “cumhuriyet döneminin dışına çıkan bir evreden” söz ediyoruz.

Filin tarifine benzeyen bu adı konmamış, belirsiz sistem, “neyin nesidir diye sorarsan” diyerek devam ediyor 20. yüzyılın ikinci yarısından 21. yüzyılın ilk çeyreğine dek tarihin tanıklığını yapan usta gazeteci Öymen ve Necip Fazıl Kısakürek’in “başyücelik modeli”ne atıf yapıyor.

Laik kesimlerde gereğince ilgi görmeyen ve incelenmeyen bu “başyücelik sistemi”nin AKP iktidarının ilham kaynağını oluşturduğunu, bunun damardan bir “siyasi İslam modeli” olduğunu anlatıyor.

NFK’in özetle 1940’lar sonundan başlayarak adalet sistemi, kadın hakları, basın özgürlükleri, dış politika bağlamında kurguladığı karşıt rejim ilkeleri, kuralları ile bir geniş........

© Cumhuriyet