menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çürümüş bir topluma dönüşmemek için...

28 8
16.09.2024

Küresel ekonomi ve siyasetin günümüz tablosu, geleceğin nasıl şekilleneceğine ilişkin fazla ipucu vermiyor. Birçokları bu nedenle bulunduğumuz dönem için öngörülemezlik nitelemesi yapıyor. Belki de üzerinde en çok uzlaşılan nokta ise teknoloji/yapay zekâ devlerinin yeni dünya düzeninin iktidar, güç odakları olabileceği.

Küresel açıdan bu belirsizlik görüntüsü kuşkusuz Türkiye açısından da riskler içeriyor. Bölgedeki savaş, çatışmalar, göç-demografik değişimlerin yarattığı sonuçların yanı sıra ülkemizdeki kutuplaşma, ekonomik kriz, gelir dağılımı eşitsizliği derinleşiyor.

Küresel çapta yeni yapılanma sancıları yaşanırken Türkiye bu duruma, kendi içinde en zor dönemlerinden birinde yakalanmış görünüyor.

Gidişat nasıl diyenlere yanıt açık: İyi değil. Ülkenin kuruluş temellerinden demokratik, laik, hukuk devleti aşındırılıyor.

Ekonomiyi geçelim, orada durum zaten ortada; emekçilerin isyanı meydanlara yansıyor. Adalet konusuna gelirsek yurttaşın yargı bağımsızlığına güveninin güçlü olduğunu söylemek mümkün mü?

Toplum şiddet sarmalında. Çocukları, kadınları koruyamayan, vahşetle, yozlukla örülü bir yapı buzdağının görünen kısmı gibi. Bunun içinde adeta bilinçli şekilde yaygınlaştırılmaya çalışılan hatta övülür hale getirilen cehalet de dinci söylem, tarikatcemaat yapısı, erkek hegemonyası, feodal bakış da var. Din siyasete alet edilirken çağdaşlığı sadece........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play