Dertleri iklim değil
Türkiye uzun bir süredir ekonomik bir labirentin içinde yön arıyor. Enflasyonla mücadelede her yeni yöntem, bir öncekinden daha büyük hayal kırıklığı yaratıyor.
Pazar filesi dolmuyor, ay sonu gelmeden cüzdanlar boşalıyor. Ücretlinin, emeklinin maaşı hızla eriyor. Ancak ekonomideki yangının dumanı yükselirken siyaset sahnesinde bambaşka bir gündem var:
Gözaltılar, tutuklamalar, yasaklar... Bağımsız yargı, öngörülebilir politika, özgür basın kavramları unutturulmaya çalışılıyor.
Türkiye enerjisini gerçek sorunlarıyla değil, siyasetle kaybederken asıl kaybeden vatandaş oluyor.
İşte bugünlerde tartışılması gereken çok önemli bir sorun var.
Türkiye tarihin belki de en yakıcı sorunlarından biriyle karşı karşıya: İklim krizi. Bir yandan kuraklık artıyor, seller şiddetleniyor, hava kalitesi düşüyor. Ve bu yıl ikinci kez don şoku yaşıyoruz.
Ne demek bu? Halkın yoksullaşması pahasına düşürülen enflasyonun tehlikede olması demek. Çünkü kayısıdan buğdaya onlarca ürün zarar görmüş durumda.
Ve biliyor musunuz yıllardır beklenen iklim yasası, nihayet Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine geldi, tartışılıyor, dört maddesi de geçmiş........
© Cumhuriyet
