Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?
Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir. Ve bu günlerde izlediğim filmlerin büyük çoğunluğu kapitalizmin dünyayı getirdiği duruma isyan eden insanların topluca ya da tek tek gerçekleştirdikleri “sivil itaatsizlik” eylemleriyle dolu. Anlaşılan o ki pek çok insan dünyanın kapitalizmin aracılığıyla yok edilmesine karşı bir şeyler yapmak gereğini hissediyor. Yoksa karşıma çıkan her on suç başlıklı filmden yedisi sivil itaatsizlik üstüne olmazdı. Çünkü filmler özellikle de “bağımsız filmler” bize endişelerimizi, içinde bulunduğumuz durumu çok önceden işaret eder.
Anlaşılan o ki insanlar artık bir ortaoyununa dönen demokrasinin bir hal çaresi olmadığının farkındalar. Çünkü dünyaya demokrasi diye yutturulan düzenin sadece ve sadece zenginleri, büyük şirketleri koruduğunun farkındalar, çünkü bunun binlerce örneği var. O zaman yaşasın sivil itaatsizlik!
Bir örnek: Bir Amerikan kenti. İlaç sanayi kentin can damarı. Ve ilaç üretilen büyük tesislerden kent suyuna kanser yapan atıklar akıtılıyor. Ve kentten taşınamayan yoksul insanlar bu suyu mümkün olduğunca az kullanmaya çalışıyorlar, biliyorlar pek çok çocuk öldü, kanser ve diğer hastalıklar kapıda. Tüm protestolara rağmen, senatörleri, milletvekillerini satın alan şirket, atıklarını atmaya devam ediyor. Meğer ben bilmiyormuşum, Amerika’da küçük küçük örgütler oluşmuş, özellikle ilaç ve gıda sektörünü takip eden, birlikte yaşayan, tüketimi en aza indirgemiş genç ya da yaşlı fark etmeyen insanlardan oluşmuş örgütler. Öte yandan bu örgütlerin ne zaman ne yapacağını öğrenmeye çalışan güvenlik şirketleri de sürekli onları takip ediyormuş.........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein