menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bavulum elimde geliyorum, beni de tutuklayın!

77 11
02.02.2025

Sevgili okurlarım şeytan diyor ki pılını pırtını topla, al eline bavulunu Çağlayan Adliyesi’ne git. Doğru sorgulama bölümüne geç ve herhangi bir kapalı kapıyı aç, mutlaka içeride sorgu yapan bir savcı vardır, savcıya seslen: “Beni de tutuklayın!” Çünkü mutlaka birisi beni tanıyordur, yazılarımdan ötürü az sorguya gitmedim. Yapayalnız, sadece beni seven avukatlarımla ve birkaç dostumla. Onlara buradan teşekkür ederim. Hakkımda Suriye sınırında çektiğim bir fotoğraf nedeniyle, ah unuttum dosyada bir de bir teknede benim oyun oynarken çekilmiş bir fotoğrafım vardı, ağır cezalık olmuştum. Yani Çağlayan Adliyesi’nde yabancı değilim. Bir de çantam var. İçinde sıra sıra dava dosyalarım duruyor. Savcının işini kolaylaştırmak istiyorum.

Şeytan da şeytan ve ısrar ediyor: Her gazeteden, her muhalif televizyondan bizleri aydınlatmak için bilgi sunan, bu ülkenin gerçek gündemini ısrarla savunan gazeteci dostlarımın tutuklanmasından ötürü ülkem adına epeyce canımın sıkıldığını, arada umutsuzluğa kapıldığımı biliyor. Giderek fakirleştiğimi, Öcalan ziyaretlerinin ülkede ne Türk halkının ne de Kürt halkının yoksul kesimlerinde hiçbir şeyi değiştiremeyeceğine inandığımı da biliyor. Üstelik korktuğumu da biliyor, çünkü dünyanın her yerinde “yeniçağ faşizminin” adım adım ilerlediğini ve bunu görmemek için insanların üç maymunu oynadıklarını bilmemek mümkün mü?

Şeytan bana gülüyor, en çok da marketlerde. Huyum kurusun, nereye gitsem çevreyi izlemekten kurtulamam. Meslek deformasyonu. Marketteki sıralarda insanların neler aldıklarına, kaç para ödediklerine gözüm takılıyor. Bir annenin “Anne bana muz al” diye........

© Cumhuriyet