24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar
Sevgili okurlarım her yıl olduğu gibi bu yıl da çocukluğunu, ergenliğini ve şimdilerde de gençliğini yaşayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali nedeniyle Afyon’dayım. Bu yıl bir de baktım sevgili arkadaşlarım Zeynep Oral ve Mehmet Aman da festivalde, öyleyse dedim bu yılın güzel yazılarını onlara bırakayım ve sıcak suların keyfini yaşayayım. Üstelik gelirken sis, yağmur ve fırtına, bizi hiç bilmediğimiz yollara attı. Adana’ya gitmiş kadar olduk ve bu yaşını başını almış dostunuz dinlenmeye hak kazandı. Hak verilmez alınır! Ama içim elvermedi geçmiş festival yıllarındaki anılarıma hep birlikte bir göz gezdirelim, diye düşündüm.
Gencecik Praglı bir kız çello çalıyor ve ben anımsıyorum. Hani bir kız çocuğu vardı, konser salonuna annesiyle birlikte gelirdi, piyano çalmak en büyük isteğiydi, annesi sonunda eve piyano almıştı. Bir sonraki yıl benim yanıma gelerek bu müjdeyi vermişti. Acaba şimdi nerelerdedir? Belki de ben bunları yazarken piyanosunun başında yepyeni bir melodi çalışıyordur.
Galiba 10 yıl önceydi tambur çalan bir dostumuzla bir okula gitmiştik. Tambur zaten büyüleyici bir çalgıdır ve tambur çalan dostumuz tamburuyla öyle bütünleşmişti ki tüm öğrenciler ve biz büyülenmiş gibiydik. Sonra bir öğrenci, biraz da yüzü kızararak tambur çalmak istediğini söylemişti. Dostumuz ona tamburunu uzatmıştı ve öğrenci gözleri ışıldayarak tamburu eline almış, önce tedirgin sonra hepimizi hayretler içinde bırakan İzmir’in Kavakları şarkısını çalmaya başlamıştı. Ah nasıl bir gündü.
Sevgili okurlarım artık biliyorsunuz ben herhangi bir yere........
© Cumhuriyet
