Ekonomide büyük tahribat
Sevgili okurlarım, bu köşede birçok ekonomist gibi sürekli Türkiye ekonomisinin sorunlu alanlarını ele alarak yapılan yanlışların nelere mal olduğunu yazıyorum. Ancak bugünlerde olup bitenlere bakınca benim gibilerin sesi hiç duyulmamış diye düşünmeye başladım. Ülkeyi yöneten tek adam rejimi sanki başka bir dünyada yaşıyor. Bazen acaba aynı ülkede yaşamıyor muyuz diye şüpheye de kapılıyorum!
Yaklaşık 2 yıl önce göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, rasyonel politikalara dönüyoruz diye işe başladı. Programın faturası maalesef sadece sabit gelirlilere, emekçilere ve emeklilere kesildi. Kamu tasarruf etmedi, üstelik zenginimiz daha zengin olmaya devam etti.
Bu minvalde iki yıldır toplumda derinleşen yoksullukla birlikte yürütülen enflasyonla mücadele programı, cari dengeyi riskli bölgeden çıkarma çabaları, devalüasyon krizine girmemek için döviz biriktirme gayretleri, bir miktar sonuç verecek diye bekleniyorken siyaset sahnesinden gelen operasyonla birlikte turplar heybeden çıkmaya başladı ve her şey altüst oldu. Heybede yeni turpların olduğu da söyleniyor.
Resmi açıklamalara göre üç günde 25 milyar dolar civarında rezerv satıldı. Faizler yükselmeye başladı. Şimdilerde enflasyon tahminleri yukarı doğru revize ediliyor. Türkiye’nin yurtdışından kredi bulurken ödediği kredinin risk primi (CDS) yükselmeye başladı. Ekonomide biraz istikrar olsun diye dar gelirlilerin ödediği bütün bedeller de heba oldu. Ülke nüfusunun en az yüzde 70’i zaten açlık ve yoksulluk sınırının........
© Cumhuriyet
