menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cahil ve faşist liderlerin savaşı

37 19
19.06.2025

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz.

Uçuşan haberler çelişkili ve belirsiz. Bir kısmı duyuma bir kısmı dedikoduya bir kısmı ise stratejik tahminlere dayanıyor. Diğer yandan da somut olayları gösteriyorlar ama onları da kimin, nasıl aktardığı yine güvenilmez bir ortam yaratıyor.

İran ve İsrail ağır bir boks maçına girişmiş durumdalar, dünya da nefesini tutmuş seyrediyor. Tarafların uzak veya yakın çıkar ilişkilerinin parçası olan herkes ringe her an dalabilir. Bir yandan İsrail “Tahran’ı boşaltın” diyor, diğer yandan İran “Asıl siz Hayfa ve Tel Aviv boşaltın” diyor... Blöf mü bilinmez ama İsrail buna alışık değil. Sonuçta 1.5 yıldır, tek yönlü olarak “Derhal buraları boşaltın” emrini verdiği sivillerin üzerine kurşun ve bombalarla ölüm yağdırmaya alışmışlar, dolayısıyla kendilerine böyle tehditler gelmesini anlayamıyorlar.

Her türlü cümleyi duyuyoruz: “İran hava sahasına tam hâkimiyet sağladık” diyen İsrail; “Yüzyıllar boyu unutulmayacak olan sürprizlerle dolu bir geceye hazır olun” diyen İran; “Derhal kayıtsız şartsız teslim olun” diye İran’a ültimatomlar yağdıran Trump, Ortadoğu’da bütün gece yankılanan alarm sirenleri ve hangi yönden nereye doğru gittiği anlaşılmayan füzeler...

İsrail, Amerika’ya güvenerek Ortadoğu’nun her yerinde borusunu öttüren mafya devleti rolünde girişti. “Kadın veya çocuk fark etmez, istediğim sivili öldürürüm. Suriye’de istediğim yeri ele geçiririm, gerekirse bombalar yağdırıp İran’a da saldırırım. Ne de olsa, Amerikan dayım her zamanki gibi arkamdadır.” Bu kriz yaşanırken başta New York olmak üzere Amerika’nın tüm büyük merkezlerinde Yahudi lobisinin kontrol ettiği medya ve finans baronları Trump’a tarihte görülmemiş bir baskı........

© Cumhuriyet