menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Bombalı Nobel’ ve barış!

25 31
02.10.2025

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak..

Tabii ki ihtiyatlı bir şekilde “sözde” barış diyorum, çünkü ocakta bir ateşkes ilan edilmiş ama İsrail martta bunu afiyetle yiyivermişti. Trump’ın son derece çelişkilerle dolu bir kimliği ve uygulamaları var. Hiç çekinmeden Pentagon’un adını “Savaş Bakanlığı” olarak değiştiren iddialı Amerikan başkanı, bir yandan İsrail’e ekonomik, askeri ve diplomatik destek verip yok edilen en az 66 bin Filistinliden dolayı kendini veya onları sorumlu tutmuyor. Ama aynı Trump, bir süredir götürdüğü barış antlaşması çabalarıyla, aklında bir Nobel ödülü alma fikrinin konuşlandığını da pek gizlemiyor. Hatta bunun ardından, “Şimdi de gidip barış ödülünü bu işlere hiç katkısı olmayan birilerine verirler!” diye evham bile yapıyor! Bir yandan da hazırladığı barış antlaşması üstünden, iki yıl boyunca çoluk çocuk demeden dümdüz edilmesine vesile olduğu Gazze’ye “3-4 gün içinde nasıl olacağını göreceğiz. Hamas ya kabul edecek ya da etmeyecek, eğer etmezse çok üzücü bir son olacak” şeklinde tehditlerini sıralıyor! Ömrünüzde bundan da trajikomik bir barış antlaşması dayatması gördünüz mü? Farz edin biri çocuğunuzun kafasına silah dayamış ve sizi tehdit ediyor ama bir yandan da “Biz bu mahalleye barış getireceğiz, bundan emin olun” diye nutuk atıyor!

Dün El Cezire’yi izliyordum, yine İsrail’in kaç sivil yerleşim noktası bombaladığı, kaç insan öldürdüğü... Le Monde’da ise İsrail’in yeni saldırılarından dolayı, Kızılhaç’ın yardım çabalarını askıya almaya mecbur........

© Cumhuriyet