menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yenilmeyen teğmenler

418 65
03.02.2025

Kesik gövdede, parçalanmış dalda baltayı görüyorsun. Oysa ağaç ayakta kalmak için neler yaptı bir bilsen. Ümit Özdağ’ı hapse at, Suat Toktaş’ı tutukla, teğmenlerin üniformasını çıkar! Eleştirene de “bağımsız ve tarafsız yargı” de! Sahi bağımsız soruşturmacılar, tarafsız karar vericiler kaldı mı?

Mezuniyet töreni sonrası anayasaya bağlılık yemini eden teğmenler ordudan atıldı. Sorsanız “konu Mustafa Kemal değil disiplinsizlik” diyorlar. Her şeyin usulüne uygun olduğunu anlatıyorlar. Süte karışan sudan ise bahsetmiyorlar. Kararın ardından süreci takip edenlerle konuştum. Bir kısmını basından okumuştuk. Ancak dahası varmış.

Hepimiz biliyoruz. Aslında karar, bakanın açıkladığı gibi 25 Kasım’da çıkacaktı. Ancak soruşturma dosyası için hazırlanan amir kanaatleri istenildiği gibi yazılmamıştı. Ve dosyalar bu gerilim nedeniyle 25 Kasım’a yetişmedi. Dosyaya yukarıdan bir müdahale olduğunu okuyanlar görüyordu. Öyle ki... Anlatılana göre adını herkesin bildiği o komutan, kanaat formunun üzerine kendi el yazısıyla “düzeltip tekrar gönderin” notunu düşmüştü. Sonra...

Yine adını herkesin bildiği bir başka komutanın, teğmenlerin birinci ve ikinci sicil amirleri olan askerlere yaptığı baskı başladı. Defalarca odasına çağırdı. İkna etmeye çalıştı. O kadar ileri gitti ki... Televizyon kanallarında hükümete yakın isimlerin yaptığı yorumları gönderip izlemesini istedi. Sicil amirleri yine direndi. Bu kez, yurtdışı geçici görevlere gönderilmemekle, isteneni yazmadıkları takdirde başka yerlere görevlendirilecekleri tehdidiyle karşılaştılar. Hatta isteneni yazacak asker aranmaya başladı bile.

Sonunda 14 Aralık günü, “o odada”, baskı ile iki sicil amirine, istenen kanaat yazdırıldı.........

© Cumhuriyet