Kartalkaya dosyasından gelen koku
Esaret yalnız bilekte kelepçeyle olmaz. İnsan günahlarıyla da esir düşer. Geçen hafta Hatay’daydım. Her şey bir yıl önce bıraktığımız gibi duruyordu. Ev yapılır, yol asfaltlanır, hayat kurulur. Ancak en büyük şikâyet adaletsizlikti. Evlerin yıkılmasına neden olanlar halen güçlüydü. “Hesap soracağız” lafları yerini uzayan duruşmalara bırakmıştı. Sorumlu müteahhitler için hayat inşaatlarla devam ediyordu.
Aslında sürpriz değil. Tren kazalarında hesap soramadık, madenler mezar olurken hesap soramadık. Depremde hesap soramadık. Hesap soramama bir düzen oldu. Şimdi Kartalkaya’da sürüyor.
Ne demek mi istiyorum?
Kartalkaya yangınından sonra olanları görüyorsunuz. Yargıda yine bir tuhaflık başladı. “Ucu nereye dokunursa dokunsun” denildi ama ucuna bir türlü dokunulamıyor. Bakanlığı ve il özel idaresini işaret eden bilirkişi raporu yeniden yazdırılıyor. Dokunulmazlara yine dokunulmuyor.
İşte tam da biz bunu konuşurken bir uyarıyla karşılaştım. Yargı işlerini bilen kaynağım “Nasıl dokunsun” diye başladı söze. Soruşturması beklenen ismin tepesinde Demokles’in kılıcının sallandığını anlattı.
DEVLETİN KAYITLARINDAKİ DOSYA
Malum, “Türkiye şartlarında gazetecilik” yapıyoruz. İsmini yazmayacağım. Ancak öğrendiğime göre Kartalkaya faciası soruşturmasında etkili olması beklenen o yargı mensubu hakkında bir FETÖ dosyası vardı. Bu dosya, 15 Temmuz’un ardından, FETÖ ile mücadelede öne çıkmış AKP’li bir siyasetçiye, yargının içindeki isimler tarafından........
© Cumhuriyet
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)