menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘PKK yasası’na neden karşıyım

301 27
20.10.2025

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Bir yıldan fazla oldu. “Ne değişti” diye soruyorum. Savunanlar bile “hiçbir şey” diyor.

Malum “süreç”ten bahsediyorum. İlk günlerinden itibaren eleştiriyor, ilk düğmenin yanlış iliklendiğini söylüyorum. Daha da ileri gidip tarihin her başarısız adımı cezalandırma yöntemini hatırlatıyor, despotizmin sopasını daha da kalınlaştıracak sonucu gösteriyorum. İktidarın kulbundan tutunca savcıları göreve çağıran “susturuncular”a rağmen söylemeye devam edeyim.

Türkiye’de “Kürt meselesi” başlığında sıralananlar dahil, sorunlarımızın çoğunun hukuk devletiyle, demokratik haklarla, Cumhuriyetin kazanımlarıyla ilgili olduğunu savunuyorum. Haliyle AYM-AİHM kararlarını hukukun emrettiği gibi tanırsanız, seçme ve seçilme hakkından örgütlenme ve ifade özgürlüğüne kadar anayasayı uygularsanız, yargı bağımsızlığını sağlar başta terörle mücadele yasaları olmak üzere mevcut kanunların keyfi uygulamalarını engellerseniz. Emin olun daha gerçekçi, daha garantili, daha meşru bir “süreç” yaratmış olursunuz. Komisyonlara havale etmeden, pazarlık yapmadan, kavga-gürültü çıkarmadan son dönem konuştuğumuz her krizli konuda şairin deyimiyle iklim değişir, Akdeniz olur. Ahmet Özer’in de Ahmet Türk’ün de kayyumları, CHP’li belediye başkanlarının da milletvekili Can Atalay’ın da tutukluluğu, Gezi davasının da Kobani davasının da durumu, Ümit Özdağ’a da Mansur Yavaş’a da yargı tehdidi son bulur. Dayaksız protestolar, sansürsüz konuşmalar, hapishanesiz hürriyet devri başlar.

Üstelik...

Eğer muhalifseniz bu eylem haritası sizi “İktidarla kirli pazarlık yapıyorlar” ithamından korur. Yok eğer iktidar tarafındaysanız “Teröre alan açıyorlar” suçlamasından kurtarır. Ayrıca anayasaya, adalete, demokrasiye dönüş sağladığı için toplumsal rıza ve hukuki meşruiyet de yüksek olur.

Ancak masadaki hiç kimse buradan bakmıyor. İktidar, bölgesel planlamanın sonucu olan “süreç”in muhalefete alan açmasını istemiyor. İmralı da kendisinin ve örgütünün kazanacaklarını her şeyin önüne koyuyor. Haliyle “süreç”in........

© Cumhuriyet