Emniyet’in tepesinden kritik tespitler
“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”
Size kimse böyle dedi mi? En az 63 bin insanın bu sözü duyduğuna dair bir makale var masamda. Yazan kişi tanıdık: Mustafa Çalışkan.
Türkiye onu İstanbul Emniyet müdürü olarak tanıdı. O kritik görevdeyken, İçişleri bakanı olan Süleyman Soylu ile yaşadığı gerilim artık saklanamaz boyuttaydı. Nihayetinde, 5 yıllık İstanbul serüveninden sonra daha “pasif” bir makama, Emniyet genel müdür yardımcılığına atandı ve halen o koltukta oturuyor.
Ayrıca doçent de olan Mustafa Çalışkan’ın bir makalesine denk geldim. Polis Akademisi’nin yılda iki kez yayımladığı Adli Bilimler ve Suç Araştırmaları dergisinin son sayısındaydı. Çalışmanın konusu şu: “Suç Korkusunu Kullanarak Telefon Aracılığıyla Gerçekleştirilen Dolandırıcılık Suçları.” Emniyet Müdürü Çalışkan, 2020-2023 verilerini inceleyerek bu kritik konuyu 24 sayfalık bir makaleye çevirmiş.
Önce Mustafa Çalışkan’ın çalışmasından gözüme çarpan noktaları özetleyeyim, en sonunda ise makaleye dair önemli bir eleştirim olacak:
- Türkiye’de ilerleyen yaş gruplarında suç korkusu ve suça karışma düşüncesinde artış gözleniyor. Batı ülkelerinde ise bu durum tam tersi durumda; suç korkusu genç yaşlarda artarken ilerleyen yaşlarda azalıyor.
- Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı’nın verilerine göre, 2020-2023 tarihleri arası 63 bin 21 vatandaş telefon aracılığıyla dolandırıcılık suçuna maruz kaldı ve emniyet birimlerine ihbarda bulundu.
- Vatandaşların, şüphelilerin talimatı doğrultusunda hareket etmelerinin temel sebepleri ise “Bir suça mı karıştım”, “kimlik bilgilerim ya teröristlerin eline geçtiyse........© Cumhuriyet
