menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Toplumsal çürüme ve sanat

19 2
27.01.2025

Hemen her gün yeni bir faciaya uyanıyoruz. Yangınlar, kazalar, çöken binalar... Kıyamet sahneleri.

Kayıplar çok acı, insanın içini dağlıyor. Bu facialara yol açan ihmaller hem öfkeye hem de derin bir kaygıya yol açıyor. Ama bütün bunların ötesinde, burunlarının dibinde 78 can almış korkunç yangının ertesi günü komşu tesislerde kalıp kayak yapmaya devam edenleri, kurtarma ekiplerine oda açmak için para talep eden otelcileri görünce “Asıl kıyamet bu” diyor insan, tam bir toplumsal çürüme manzarası.

Bu uç noktalar aslında buzdağının en görünen, hemen göze çarpan üst kısmını oluşturuyorlar. Ama o buzdağının altı da var. Toplumun gözeneklerine derece derece, kademe kademe sızmış, sinmiş bir çürüme bu. Onun sonuçlarını yaşıyoruz hep birlikte. Ve bir şekilde bu süreç yavaşlatılmazsa, durdurulmazsa bugünleri bile arayacak noktalara geleceğimiz anlaşılıyor.

Aydınların, özellikle de sanatçıların aydın ve sanatçı duruşlarını korumaları çürümenin önüne bir set çekilmesi açısından apayrı bir önem kazanıyor. Duruş derken siyasi bir tavır alıştan söz etmiyorum. Sanatçı duruşu olaylara, kişilere, süreçlere farklı bir duyarlılıkla bakmayı ve........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play