menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Atatürk’ün Cumhuriyeti!

21 2
29.10.2025

“Arkadaşlar müzakere (görüşme) edeceğimiz kanunla yeni bir şey yapacak değilsiniz. Halk iradesine müstenit (dayalı) mutlak ve münhasır (özgü) hâkimiyetine (egemenlik) sahip olan milletin zaten cumhuri bir hayat yaşamakta olduğu malumunuzdur. Şimdi yapacağımız iş, içinde bulunduğumuz bu hakikatin (gerçeğin) adını söylemekten ibaret olacaktır ki o da Cumhuriyettir.

Ben bu sözleri söylerken bir aralık gözüm o zamanın Gazi Mustafa Kemal’i olan Atatürk’e ilişti. Büyük şef cümlelerimi açık ve çok manalı baş sallamalarıyla takip (izliyor) ve tasdik (onaylıyor) ediyordu. Çünkü hakikati (gerçeği) söylüyordum ve o bu hakikati benden iyi biliyordu.”

Yukarıdaki satırlar, Atatürk’ün silah ve yol arkadaşı Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadi’nin, 29 Ekim 1937’deki, “Cumhuriyetin mazisine ve istikbaline bakış” başlıklı başyazısından alıntılanmıştır.

Ki o Yunus Nadi 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyetin gerekliliğini anlatan anayasa değişikliğini Anayasa Komisyonu başkanı sıfatıyla Meclis kürsüsünden okuyan kişiydi. Mondros sonrası gelişmeleri hatırlatarak Cumhuriyetin kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu coşkulu cümlelerle vurguladı.

“Cumhuriyet” sözcüğünü Meclis’te haykıran büyük devrimci Yunus Nadi, Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbul’a gelerek hilafet yanlısı İstanbul basınına karşı Cumhuriyeti ve devrimleri savunacak bir yayın organı olacak -şu an elinizde tutuğunuz-Cumhuriyet gazetesini yayımlamaya başladı. Gazetenin adını Atatürk koymuştu.

Bu anımsatmayı Cumhuriyet Vakfı genel sekreteri ve gazetemizin yazarı Işık Kansu, Küçükçekmece........

© Cumhuriyet