Fuzuli takıntı...
Rüşvet yüzünden devletler batmıyor. Batsa çoktan batmıştık.
Tarihçi İlber Ortaylı bile ev aldığında tapuda verdiğini ifşa etmişti.
Her ulusun kutsal gerçekleri var.
Bu gerçekleri örneğin ya büyük Atatürk üzerinden hatırlamalı ve “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır” diye iman etmeliyiz ya da örneğin, divan şairimiz Fuzuli’nin (1494-1556) Şikâyetname’sini okuyup hayata yeniden sarılmalıyız.
Bu yıl, Fuzuli’nin de 530. doğum yılı. Bizde anan yok. Zaten gerek de yok.
Fuzuli hayatımızda ve dilimizde hâlâ yaşıyor.
***
Bağdat’ın fethi dolayısıyla Kanuni’ye yazdığı “methiyename” için kendisine 9 akçelik maaş ödülü bağlanmıştı.
Elinde maaş beratı maliye dairesine gitti. Kılık kıyafeti ve kırçıl sakalıyla memurların ilgisine layık olamadı. Maaşını bağlatamadı.
O da oturdu, her satırı hâlâ geçerli ünlü “Şikâyetname”sini yazdı.
“Selam verdim. Rüşvet değil diye almadılar.
Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler.
Gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar.
Ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.
Dedim: Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
Dediler: Bizim âdetimiz böyledir.
Dedim: Benim riayetimi........© Cumhuriyet
visit website