menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye bataklığı ve ‘Kürt sorunu’

35 6
15.01.2025

Biz, her sözü ile Türkiye’yi tehdit eden Trump’ın sırtımızı sıvazladığını düşünüp ve “Suriye bizden sorulur” diyerek, yeni Osmanlıcılık düşlerine dalarken olanlara bakın!

Beş ülke (Quint) ve AB, Roma’da, Suriye için toplandılar. Türkiye’yi davet etmediler. “Quint’in olağan toplantısına bizi neden davet etsinler?” züğürt tesellisini unutun. Quint, o günün beşlisi; bugünün Suriye’si de o günün Suriye’si değil. Uluslararası ilişkilerde “taşeron”a, ne yapacağı tebliğ edilir. Taşeronla müzakere edilmez!

Hemen arkasından, Arap ve Ortadoğu ülkeleri, Suudi Arabistan’da toplandılar. Bu kez Türkiye davetliydi. Davetliydi de Suriye geçici yönetiminin dışişleri bakanı dahil Arap ülkeleri önce kendi aralarında toplandılar, sonra Türkiye’yi salona aldılar. Türkiye’ye, “Yerini bil!” dediler. Diplomaside bir mesaj ancak bu kadar açıklıkla verilebilir. Amaç sadece mesaj vermek değil tabii.

Uluslararası ilişkilerin en temel kurallarını hiçe sayar, bir terör örgütüyle işbirliği içinde Suriye’de yönetimi devirdiğinizi; gelecekte de bu ülkenin iç işlerine karışmaya devam edeceğinizi, alışılmamış ve en olmadık açıklamalar ve buluşmalarla göstermeye kalkarsanız, yüzyıllara dayanan korkuları canlandırırsınız. Radikal İslamcı bir Suriye yönetiminin sizi rahatsız etmeyeceğini böylesine vurgularsanız, ABD ve AB’nin hatta Rusya’nın kaşları kalkar. Onları, size karşı önlem almaya, size Suriye’de ancak uygun görecekleri ölçüde hareket özgürlüğü tanımaya yönlendirirsiniz. Hele de........

© Cumhuriyet