menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

16 14
30.01.2025

Geçen yıl 1 Şubat’ta, “31. hafta” için köşe yazımıza şöyle başlamıştık: “Bu yazıyı, 31. Adalet ve Demokrasi Haftası’nın son gününde yazıyoruz. ADD Kurucu Genel Başkanı Prof. Muammer Aksoy, 34 yıl önce bugün, arkadan vurularak öldürülmüştü. SSCB’nin dağılmasından sonra (26.12.1991) soğuk savaş ve 2 kutuplu dünya düzeni, yerini Amerikan yüzyılı-hegemonyasına bıraktı. Mumcu’ya kıyılan yıl 1993’te ‘çok ilginç’(!?) ardışık cinayetler işlendi.” Yazıyı bağlarken de “Bu politika=gaflet/dalalet/ihanet kabul edilemez ve daha fazla sürdürülemez. Türkiye, işlevini yitiren savaş örgütü NATO’dan çekilmelidir.

Bu yıl ADD Bandırma, ADD Keçiören, Poyraz Grup, Dil Derneği’nce 4 konuşmaya çağrıldık. Elli dolayında yansı ile kapanmayan yaramızı işledik. Ancak yanık yürekli duygusal anmalar ve hamasi söylevler boş! Artık sesimizi iyice yükseltmek ve sorular sormak, bunlara yanıtlar istemek gerek. “Zamanaşımı” kapıda!

31 Ocak 2025 günü bu hafta da tamamlanacak. O gün ADD Genel Merkezi, “yılın Atatürkçüleri” ödülleri verecek. 2021’de biz de bu ödülle onurlandırıldık. Bu ödüllerin belki pek iyi bilinmeyen bir yanı var:

Ödül sahibinin ülkeye sorumluluğu, ödevleri, vermesi beklenen hizmetler katlanıyor!

Biz, özellikle Türkiye’nin NATO’ya girişinden sonra “serpilen”(!) kontrgerilla-gladyo sorununu irdeledik. İşleyeni aydınlatıl(a)mayan (faili meçhul!?) aydın cinayetlerinin ülkemizde belirgin artışı ve devletin kabul edilemez “çaresizliğini”(!?) tartıştık. 32 yılın 22’si AKP iktidarı. Aydınlanan cinayet yok, 15 Temmuz var!

Ülkemizde, emperyal güdümlü ardışık cinayetlerle halka kapsamlı operasyon uygulandığı çok........

© Cumhuriyet