Sözün düşünce gücü
Yıllarca önce yazdığım bir yazıdan da yararlanarak sözcüklerin düşünsel güçleri üzerinde bir kez daha duracağım.
Sigmund Freud, “Başlangıçta sözcüklerle büyü aynı şeydi, hatta sözcükler, bugün de aynı sihirli gücünü sürdürmektedir. Onların aracılığıyla herhangi birini dünyanın en mutlu ya da en kederli insanı haline getirebiliriz. Öğretmen öğrencilerine en değerli bilgileri sözcüklerle aktarır. Konuşmacıların izleyenlerini sürükleyip götürmesi kelimelerle olur. Her zaman, her yerde kararlarımızı, yargılarımızı, inançlarımızı etkileyip belirleyen sözcüklerdir” diyor.
Düşünceler, yaşanan ortamın ürünüdür. Söze, zamanın koşullarına göre düşünsellik kazandıran da yaşananlardır. Tek bir tümce bile felsefenin bir temel ilkesini, koca koca romanların ana düşüncesini oluşturabilir. Söylendiği çağda özüne inilemeyen bir söz, anlamını çağdan çağa derinleştirerek akla kılavuzluk edebilir. Yunus Emre’nin bir şiirinden alınan, “Sözünü bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz” deyimi yerini bulan sözün gücünü içeriyor.
Bizde, konuşmacıların çoğu sözün düşünsel gücü bir yana, insanın aydınlanması için değil, aldatıcı vurgularla........
© Cumhuriyet
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)