Mum Işıltıları
Şu sıralarda eski günleri anımsatan öykücükler dolaşıyor internette. Nasrettin Hoca anlatılarında olduğu gibi, bu öyküler de okuyanı güldürerek, eğitip çözüme yöneltiyor.
Etkileşim araçlarının gelişmediği yıllarda da evin yaşlılarının, bu tür öykücüklerde geçen olayları anlatarak genç kuşaklara öğüt verdikleri biliniyor.
Yazıya ekleyeceğim “Mum Işıltıları” öyküsüne öğretmenlik yıllarımda rastlamış olsaydım öğrencilerin, bir olayın düşünsel örgüsünü kavraması için bu öyküyü örnek gösterirdim.
Nasıl olmuşsa bir gün dört mum bir araya gelmiş, ışltılarını yayarak konuşmaya başlamışlar. Ortalık öylesine sessizmiş ki mumların ne dediklerini herkes duyuyormuş.
Söze önce birinci mum başlamış:
“Ben ‘barış’ım. Ne yazık ki kimse ortaya çıkıp ışığımı etrafa yaymıyor. Böyle giderse sanırım yakında sönüp aydınlatma yeteneğimden yoksun kalacağım” demiş
Daha sözünü bitirmeden alevi önce zayıflamış, biraz sonra da tümden sönüvermiş.
Onun ardından sözü ikinci mum........