Özgürlük savaşçısından diktatöre dönüşmek
Geleneksel olarak ABD'nin bir huyu vardır: Dünyadaki liderleri, ülkeleri ve halkları canı istediği gibi adlandırmak, istediği gibi sınıflandırmak gibi. Bunları yaparken de ne tür bir kıstas kullandığı belli değildir. Kendi çıkar ve değerlerine göre yakın ve uzak duran ülkeleri, liderleri, halkları sınıflandırır.
Akşam dostum müttefikim dediği lidere sabah uyandığınızda diktatör diyebilir, darbeyle ülke yönetimini ele geçiren lidere demokratik lider derken seçimle iş başına gelen lidere diktatör diyebilir. 20 yıl terörist diye savaştığı Taliban’ı bir gecede meşru iktidar yapabilir. Bütün bunları belirleyen yegâne unsur ise Amerikan çıkarlarıdır.
Bugün bu durumu bir kez daha Ukrayna özelinde yaşamaktayız. Daha dün özgür dünyanın simgesi, sembolü olan özgürlük savaşçısı olarak adlandırılan ve son iki yıldan beri dünyada yapılan tüm uluslararası etkinliklerin açılış konuşmasını ve parlamentolardaki konuşmaları yapan Ukrayna lideri Zelensky, ABD başkanı Trump tarafından diktatör olarak ilan edildi.
Zelensky’nin görünürde tek suçu Trump'ın sözünü dinlememiş olmasıdır. Trump, Zelensky'den ağzını kapatıp ABD ne derse onu kabul etmesini istemesine rağmen Zelensky, Avrupa Birliğini de yanına alarak bu dayatmaya itiraz etmiş ve bu itirazını da hem Avrupa Birliği’nde hem de Ankara nezdinde dile getirmiştir.
Bilindiği üzere ABD ve Rusya üç yıl aradan sonra Riyad'da Ukrayna'nın da masaya yatırıldığı bir toplantıda bir araya geldiler. Toplantıda iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi, iki ülke liderinin yüz yüze bir araya gelmesi ve nihayetinde Ukrayna Savaşı'nın geleceği tartışıldı. Avrupa Birliği ve Zelensky, masada kendilerine yer verilmediği için sert bir şekilde bu toplantıyı yerleştirdiler. Hatta toplantının olduğu gün Zelensky de Ankara'yı ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a masada yer alamadıklarından dolayı sitemini........
© CGTN Türk
