menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

6 Şubat Depremleri ve Tutunma Çağrısı

12 0
07.02.2025

Türkiye, tarihi bir arada yaşama imkanlarını tüketen vakalarla dolu bir ülke. Bu vakalar o kadar çok ve yaygın ki…

Bununla beraber, bu vakalar herkesin ortak hafızasında yer almıyor. Bundandır herhalde; Türkiye bir yönüyle “yaralı cemaatler” ülkesi, bir yönüyle “seçici unutmaların”…

Yaralarımız ve kayıplarımız bir yandan grup kimliklerimizi güçlendiriyor ve bizi dar gruplarımız olarak bir arada tutuyor. Buna karşın, geçmişi içinden çıkılmaz bir girdaba dönüştürüyor, ortak gelecek ufkumuzu karartıyor ve bu ufuk karardıkça yol alamaz oluyoruz.

Tüm bu karanlık geçmişe rağmen, Türkiye, öte yandan dayanışma ağlarına, toplumsal bağlarına hâlâ tutunan bir ülke. Bu dayanışma ağları ve toplumsal bağlar özellikle büyük kriz anlarında ortaya çıkıyor ve herkesi tutunmaya çağırıyor, tutunmak için yeni olanaklar yaratıyor.

Büyük Dayanışma Hareketi

Bu tutunma çağrısı en son 6 Şubat 2023 depremleri sonrası ortaya çıkan büyük dayanışma hareketiyle geldi. Türkiye’nin, dünyanın dört bir yanından dayanışma gösteren insanlar yeni bir gelecek ufku oluşturdular. Bu ufuk hepimizin önünde; dayanışmanın, ortaklaşmanın, müştereklerin ufku…

Asıl mesele bu ufka doğru yürümek; kriz anlarında ortaya çıkan, fışkıran ama daha sonra hızla sönümlenen bu dayanışma ağlarını, toplumsal bağları gündelik hayatın belirleyeni haline getirmek, süreklileştirmek, bunun yol ve yordamlarını bulmak.

6 Şubat 2023 depremlerinin ikinci yıl dönümü vesilesiyle bu günlerde büyük afeti, kayıplarımızı ve yaralarımızı yeniden yaşıyoruz. Yapılan ve yapılmayanları yeniden hatırlıyoruz. Geçmiş onca afet ve yıkım deneyime rağmen hâlâ ne yazık ki yapılacak çok şey var.

6 Şubat depremlerinin ardından kaleme aldığım “Yeni Çatılar Kurmak” başlıklı yazıda detaylı tartıştığım üzere ülke ölçeğindeki mekansal gelişim politiaklarından yerel ölçekteki planlama, uygulama ve denetleme süreçlerine kadar çok ölçekli, çok boyutlu ve çok aktörlü köklü bir değişime ihtiyaç var. Afet risklerinin yüksek olduğu bir ülke olarak bu anlamda büyük bir imtihanla karşı karşıyayız.

Yaşam Parkları

Bugün burada, kriz anlarında ortaya çıkan bir deneyimi kriz sonrasında sürdürmenin, yaygınlaştırmanın iyi bir örneğine, bir tutunma çağrısına yer vermek istiyorum: Yaşam Parkları: Afet Sonrası Yaşamın Yeniden Kurulmasında İlk Adım Olarak Parklar.

Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal........

© Birikim