menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alkaralar’ın dönüşü

25 9
14.05.2025

Gençlerbirliği’nin adı bile ‘başka’dır! Bir ilin, şehrin veya semtin adını takınmamış olan, sadece ‘kendine mahsus’ bir isim taşıyan ender kulüplerden biridir. Gençlerbirliği’nin hayat hikâyesi de ‘başka’dır, kendine mahsustur, özgündür. Öğrenci ve öğretmenler tarafından kurulmuş. Taze başkent Ankara’nın ‘tahsilli zümresi’ tarafından kıskançlıkla sahip çıkılarak yaşatılmış, büyütülmüş.”

Tanıl Bora, Ankara Rüzgârı adlı kitabın tanıtımında Gençlerbirliği’nden bu şekilde bahseder. Takvim yaprakları 14 Mart 1923’ü gösterirken Ankara Erkek Lisesi’nin (Sultani Mektebi) okul takımına giremeyen öğrencileri (Ramiz Eren, Mennan İz, Mazhar Atacanlı, Sait, Kenan, Nuri, Namık Katoğlu, Namık Ambarcıoğlu, Rıdvan Kırmacı, Hafi Araç, Ruhi, Sarı Ziya, Hakkı) tarafından kurulmuştur. Sarı Ziya’nın babası Faik Bey kulübün ilk başkanı. Kırmızı siyah renkleri konusunda iki rivayet var. İlkine göre, kulübü kuran genç öğrenciler yerel bir kumaş dükkanına giderek forma için kumaş bakıyorlar ama dükkânda mevcut renkler sadece siyah ve kırmızı olduğu için bu renklerle kendi formalarını dikiyorlar… Diğer bir rivayete göre, bahar aylarında Ankara kırlarında açan gelincik çiçekleri ilham olmuş renklerine. Bilen bilir, Ankara’nın baharı başkadır.

Kurulduğu 1923 yılından hemen sonra Ankara Futbol Ligi’ne katılmış, otuz dört sezon bu ligde mücadele ederken toplamda on sezonda şampiyonluk yaşamış. Ankara Futbol Ligi’nin 1959’da sona ermesi, günümüzdeki adıyla Süper Lig kurulmasından sonra on bir sezon ülke futbolunun en üst liginde boy gösterdiler. Başkentinden şampiyon çıkaramayan Avrupa’nın yegâne şehrinin kırmızı-siyahlıların en önemli başarısı 1965-66 ve 2002-03 sezonlarında, ligi Beşiktaş ve Galatasaray’ın ardından üçüncü sırada tamamlamaları... Tarihinde iki kez (1987, 2001) Türkiye Kupası’nı kazanmış kulübün Avrupa arenalarındaki en büyük başarısı 2004 senesinde Ersun Yenal’ın teknik direktörlüğü döneminde... UEFA Kupası’nda 4. tura kadar yükselirken o sezon kupayı kazanan Valencia CF karşısında elendiler...

Benim onlarla ilk tanışmam çok küçük yaşlarda, futbola sevdalandığım, hayatın siyah-beyaz olduğu, yayıncı kuruluşun evlerimize girmediği zamanlara, 60’lı yılların ortalarına düşer. Tanışmamıza vesile olan kahramanım babam, daha önce de yazmıştım, kahramanım Ankara takımlarına sevdalı bir futbolseverdi, maç günleri elimden tutup, şimdilerde tarih olmuş Ankara 19 Mayıs Stadı’nda Ankara takımlarının maçlarına götürdüğü zamanlarda tanımıştım güzel insanların takımını. O........

© Birgün