menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şeytanın adası Santorini

23 3
20.02.2025

Bugün irili ufaklı adalarıyla büyüleyici güzelliğe sahip Ege denizi, milyonlarca yıl önce Avrupa ve Afrika’nın henüz bir bütün olduğu zamanda Yunanistan ana karasından Küçük Asya ve Girit’e uzanan ve Aegeis adıyla anılan geniş bir kara parçasıydı. Uzun yıllara yayılan jeolojik hareketlilik sonucunda Aegeis kabaran dalgalarla boğuşarak denizin derinliklerine doğru yolculuğa çıkmış ve bir batığa dönüşmüş. Ana karanın ulu dağlarının tepeleri bugün Ege denizinin bakış seken mavisinde baş veren güzelim adalar. İşte Santorini bu maceranın ana karakterlerinden biri. Jeolojik hareketliliğe bağlı olarak bu adanın başından geçenleri bugün tam olarak bilmek imkânsız olsa gerek. Mitolojiden bilime türlü öykü, teori, yorumla insanoğlu “şetanın adası”nı anlamaya, anlamlandırmaya çalışmış. Denizin dibinde yaşayan ve dönemsel olarak yeryüzüne eziyet eden bilinmez varlığa ilişkin mistik öyküler Atlantis’in batışı gibi nice gizeme ilham olmuş.

80.000 yıl önce patlayan volkanın sesinin dünyanın öbür ucundan duyulduğu varsayılır. Göklerin küllerin isiyle karardığı ve o karanlığın da çok uzun zaman güneşin önüne kalkan olduğu düşünülür. Volkanla birlikte gökyüzüne erişen türlü kaya, toprak, katmanın yeryüzüne dönüş öyküsü de ayrı. Aylarca dinmeyen hareketlilik sonunda kraterin ağzı dairesel bir formla birkaç parça adaya dönüşür. Aegeis artık “kara delik”tir. Milattan önce 1400 yılında ikinci büyük atak gerçekleşir. İki kolunu denizi kuşatırcasına açarak Aspronisi ve Thirassia adalarına kavuşturan Santorini karası işte o zaman şekillenmiş ve söylenceye göre yarım saatten az bir süre içinde tüm Minoan uygarlığı sulara gömülür.

1950’de yaşanana son volkanik hareketle adada yerleşim yine yerle bir olur. 1970’e kadar da bir daha yerleşik düzen kurulmaz. 70’lerde yeniden imar edilen adanın yerleşik kent yaşamına ilişkin geçmişine buna bağlı olarak oldukça yeni denebilir. Coğrafi kaderine bağlı benzersiz konumlanışı Santorini adasını diğer adalardan ayrı ve benzersiz kılarak bir çekim merkezi haline getirse de ada sakinleri için sarp kayaların en üst kıyısında bir kral tacı gibi dizilmiş beyaz kentin yukarıdan aşağıya dik ve dar yokuşlar arasında süren yaşamı pek de kolay değil. En önemli besin kaynağı ve ulaşım olanağıyla denizden oldukça yüksek yerleşim zorunluluğu da işi kolaylaştırmıyor. Evlere ancak eşeklerle yük ve erzak taşınan bu ada da tarım ve üretim de çok çetin koşullarda ve zorlu. Volkanik toprak verim anlamında sınırlayıcı.

Günlerdir Ege denizi bir beşik. Özellikle Kyklad’ları etkileyen bu hareketlilik bizi de endişelendiriyor. Son bir ayda 3500’den fazla deprem oldu. Şimdiye kadar en büyüğü 5,3 olan kimi sarsıntıları İzmir, Muğla, Aydın kıyılarında hissediyoruz. Yakın tarihte yaşadığımız taze ve büyük deprem felaketinin etkisiyle de bilim adamlarının açıklamaları olası bir felaket durumunda risk altında olmadığımızı işaret etse de yüreklerimiz rahat........

© Birgün