Bergama’da bir kütüphane
İçim o kadar karanlık ki hem kendime hem bu köşenin okurlarına bir pencere açmak ihtiyacındayım. O nedenle; üst üste gelen ölümleri, kayıpları bizlerin binde biri kadar dert edinmeyenlerin yolumuza çıkarttığı, aklımızın almadığı (alamayacağı!) kötücül kör dövüşünü anlamlandırmaya çalışmayacağım. Zaten geldiğimiz son noktada uğraşsam da başaramayacağım denli tuhaf bir saldırı oyuncu menajerinden siyasi parti genel başkanına, gazeteciden, yoldan geçerken yan bakana erişiyor. Umursamazlık ya da teslimiyetten bahsetmediğimi biliyorsunuz. Bazen mücadele için bir an durmak ve bizi yormak isteyenlerin asla sahip olmadıkları (olamayacakları!) bilgi ve kavrayış denizinde kulaç atmak gerekli.
Onurlu, sorumlu gazeteciler hedefe koyulurken iktidarın hoşuna gidecek yalanları, iftiraları süsleyen, bilge cümlelerle ahkâm kesenler son günlerde peş peşe gelen tutuklamalardan memnun işlerine bakıyorlar. Direnişe bir protestoya katılmak insan hakkıdır. Bu kadar sade ve yalın bir cümleyi bile savunamayacak hale gelmemizi sağlayan yozluk bizi aynı direnişte aynı meydanda bulunan Ayşe Barım tutuklanırken, iktidarın oyuncusunun devlet kurumu yönetmesinin çelişkisinden adalet çıkarmaya çalıştığımız garip yere savuruyor. Barış Pehlivan’ın kalemi parmaklık arkasında durmaz. Zira o kaleme hükmedenin berrak aklı ve vicdanı olduğunu hepimiz biliyoruz. Akıl geriye gitmez bilgi ve deneyimle sadece ileriye akar.
Okuyan insanın azalmasıyla kabaran cehaletin, kötülüğün önünü açan boşluğunda çok hüzünlü ama bana çok iyi gelen bir etkinlikte tertemiz bir gün geçirdim geçenlerde. Adıyla müstesna gencecik yaşta yitirdiğimiz Aydın İleri’nin bilgi ve kültür yoluna verdiği emek çok sevdiği son çalışma yeri olan kütüphanede ölümsüzleşti. Geçmiş dönem Bergama Belediye Başkanımız Mehmet Gönenç bir kentin belediye başkanı olma sorumluluğunu aydın olma ve aydınlanma bilinciyle kuşanmış ve........
© Birgün
