Organize işler
Başlık, bu ülke sinemasının en çok izlenen, konuşulan ve örgütlü hırsızlığın kahkaha üreten bir senaryo ile işlendiği bir filmin adından mülhem olmakla birlikte, dünyanın en aşağılık suçlarından biridir hırsızlık.
Size ait olmayan, sizin hiçbir emek vermediğiniz, başkasının çabası ve alın teri ile kazandığını ya da yasal olarak ona ait olan bir şeyleri çalıp kendinin kılmak…
Ancak, hırsızlığın “azı - çoğu, az ayıbı - çok ayıbı” olmamakla birlikte, “katmerli utanmazlık” sayılabilecek türleri vardır. Bu da, elindeki kamu gücünü kullanarak birinin ya da birilerinin yaptığı hırsızlığa göz yumarak ya da ortak olunarak yapılanıdır.
Okuduklarımızdan ve yapılan belgeli bazı haberlerden öğreniyoruz ki, “bazı ülkelerde” bu “kamu desteği ve hatta ortaklığı ile” gerçekleşen “organize hırsızlık” bu gezegende en çok ve en aleni şekilde işlenen suçlardan biri konumuna gelmiştir.
Sadece, mafya çetelerinin onun bunun malına mülküne çökmesinden ve haksız yere semirmesinden söz etmiyoruz. Bizzat millete ait değerlere, yani “kamuya emanet edilmiş millet malına” çökülmesi ve bunun bizzat kamu otoritesini ellerinde bulunduranlar tarafından “yasal kılıfa sokulup” gerçekleşmesi söz konusu olabiliyor.
∗∗∗
Mesela bazı ülkelerde, milletten toplanan vergilerden ödenmek suretiyle birilerine gerekli gereksiz ama milletin milyarlarca parası harcanarak yaptırılan israf projeleri var. Yapanın da izni verenin de cebinden beş kuruş çıkmadan ama halkın çuval dorusu parasının hortumlanması anlamına gelecek “kullansan da kullanmasan da, geçsen de geçmesen de, inmesen de kalkmasan da, yatsan da yatmasan da” projelerinden söz ediyorum.
Yine bazı ülkelerde........
© Birgün
