menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kritik eşikteyiz

80 13
yesterday

Sadece, İstanbul Gaziosmanpaşa’da çarşamba günü yaşanan bir oylama, seçim ve sonrasında yaşananlar bile, "Tek Adam Rejimi"nin artık Türkiye’yi götürmek üzere yola çıktığı hedefi "itiraf ve ikrarı" anlamına geliyor.

Sık sık kullanılan o meşhur ifadeyle "Demokrasi denilen oyunun tüm kurum ve kurallarının ihlâli ve inkârı" diyebileceğimiz bir durumla karşı karşıyayız. Yine, AKP Genel Başkanı Recep Bey’in, o tarihi ve ünlü sözlerine atıfla, "Demokrasi tramvayından, istediği bir noktada inip başka bir araca bindiği" anlamına geliyor.

Bindiği araç da, besbelli bir "tahtırevan"dır.

Etrafımızda olup biten tüm olayları alt alta topladığımızda, bu anlattığım durumun teyidi mümkündür.

Sanılanın ve muktedir cenahtan yıllardır yükselen iddiaların aksine, zaten Recep Bey ve partisinin, uzun süredir "seçim üstüne seçim, referandum üstüne referandum kazanmadığı", tam tersine 2015 yılından beri sürekli gerilediği bir gerçektir. Özellikle 2016 yılında gerçekleşen ve bir büyük "muammalar yumağı" niteliğindeki Fetullahçı darbe girişimini takip eden olağanüstü hal koşullarında icra edilen 2017’deki "Hileli - Şaibeli Referandum"u yitirmesine rağmen kendisinden emir alan YSK ile sonucu yasadışı - anayasadışı biçimde tasdik ettirmesi de tarihi bir arıza olarak karşımızda durmaktadır.

∗∗∗

2018 Genel, 2019 yerel seçimlerinde de bu gerileme ileri boyutlara ulaşmıştır. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Meral Akşener ve Sinan Oğan’ın adlarının karıştığı karanlık hadiseler, rejimin koltuğa tutunabilmesi açısından manidar ve izaha muhtaç gelişmelerdir.

En son, 2024 Yerel seçimlerinde de muhalefete karşı ağır bir yenilgi alan Recep Bey Rejimi, bundan böyle "Sandıktan bir daha bir şey çıkaramayacağını" fena halde anlamış durumdadır.

31 Mart 2024’ten sonra, ekonomideki........

© Birgün