Hakemin hevesi kursağında
Hayatın başka alanlarında, insan ilişkilerinde de vardır bu sendrom. Ama futbolda da çok sık rastlanır.
Hani, bir insan ya da bir ekip, çok başarılı bir seri yakalar, beklenenin üzerinde bir performansla “ortalığı tozu dumana katar” ve herkese parmak ısırtır da, yaptığı bu (eski tabirle) “sükse” kıskanılır ya...
İşte o kişinin veya o ekibin, deyim yerindeyse “karizmasını çizmek”, çıkışını durdurmak için rakipleri kıskançlıkla ellerinden geleni yapar ya...
O durumdan söz ediyorum.
Ama ne ilginçtir ki, 6’ncı resmi maçını oynayan ve dün geceki dahil bu 6 maçta rakip kalelere tam 21 gol yağdıran (maç başına 3,5 gol) Beşiktaş’ın “karizmasını çizme çabası” rakibi Sivasspor’dan değil de, karşılaşmanın orta hakemi Direnç Tonusluoğlu’ndan geldi.
Sivasspor mevcut kadrosu ve sınırlı gücüyle oyunda elinden geleni yaptı. İkinci yarının son dakikalarında Beşiktaş kalesinde biraz daha fazla görünmeye çalıştıysa da, ne skorda dengeyi sağlayacak, ne de deplasmanda puan alacak gücü vardı. Biri penaltıdan (Immobile gole çevirdi) 2 gole boyun eğerken, (haklarını teslim etmeli) bir çirkinliğe de imza atmadı.
Ama, hakemin böylesine iyi top oynayan, Süper Lig’de taraflı tarafsız herkesin parmak ısırdığı bu “Yeni Beşiktaş”ı durdurmak ve konsantrasyonunu bozmak için neden bu kadar uğraştı, anlamak mümkün değil.
Futbolu 7-8 yaşında “junior takım” seviyesinde yeni........
© Birgün
visit website