Bizi dövmek kolay
Çarşamba günü, Silivri’deki duruşma salonunda 40 yıllık arkadaşım meslektaşım Fatih’e (Altaylı) 4 yıl 2 ay cezayı "çakıp" 20 Jandarma eşliğinde paldır küldür tekrar hücresine yollamak kolaydı. Hattâ elinden gelse, yani yasalar müsait olsa, "Muhafızlar! Götürün asın şunu!..." da diyebilirdin.
Oracıkta, Silivri’nin orta yerinde darağacını kurup, yağlı urganı boğazına geçirmek de mümkün olabilirdi.
Ne yapmıştı Fatih?
"Hiçbir yönetici, elinde ne kadar büyük bir güç olursa olsun, ebediyen bir koltukta oturmayı başaramaz. Tarihte pek çok örneği vardır bunun. Bu millet padişahını yuhlamış boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman" mealinde bir konuşma yapmıştı YouTube yayınında.
Gidelim aynısını yapalım filan demedi, kimseyi de buna kışkırtmadı.
Ama "tehdit" ettiği iddiasıyla tıktılar içeri ve basıverdiler cezayı.
Furkan Karabay’ı, haksız yere aylardır içeride tutmak da kolay. Kaleminden, klavyesinden başka bir "silahı" olmayan, bütün işi gece gündüz gerçekleri haber vermek, araştırmak ve memleketin bilcümle kötülüklerini yazıp çizmek olan başka sevgili meslektaşlarımı da.
Ercüment Akdeniz’i, tam 8 ay süreyle, "Olmayan, varlığını bile kanıtlayamadığınız bir hayali silahlı örgüt" davasında içeride tuttun.
"Minnak" bir yandaş muhbir, benim tarafımdan yazılmış ve içinde "Cumhurbaşkanı"nın "Cum"u, hatta "C"si, "Recep"in "R"si bile geçmeyen bir cümleden dolayı ihbarda bulunup "Emniyet ve yargı gereğini yapmalı" dedi diye, sırf o dedi diye yargılandım. Sürecek de... Suçlama yine "Cumhurbaşkanı’na hakaret", yani şu ünlü 299/1 - 2 maddeler.
Bizim gibi yüzlerce meslektaşı, toplandığı zaman sayıları binlere yaklaşan dosyadan yargı önüne yolluyorsun. Adliye koridorlarında itten - kopuktan, hırsızdan, çeteciden,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein