Bir emperyalist yalan: “Barış Bonusu”
Dünya tarihinin (şimdilik) en çatışmalı, hattâ kanlı dönemlerinden biri olarak anılan 20’nci asrın son 10 senesine girerken, sıkça kullandığımız bir isim tamlaması vardı:
“Barış bonusu” (İngilizce: Peace dividend)
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB)’nin, dolayısıyla da “Doğu Bloku” adı verilen siyasi-ideolojik-küresel cephenin dağılması nedeniyle, gezegenimizin artık “çift kutuplu olmaktan çıkacak olması ve potansiyel bir Üçüncü Cihan Harbi’ne gerek bırakmayacak koşulların oluşması” nedeniyle askeri harcamalar azalacaktı. 1988 – 1991 yılları arasında yaşanan ve insanlığın olağanüstü umutlandırıldığı bu dönemde, ABD Başkanı George H.W. Bush ile Avrupa’nın en güçlü emperyalist ortağı İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher tarafından büyük bir tantana ile pompalanmaya çalışılan bir
slogandı bu, “Peace Dividend”…
Aslında o kadar da yeni değildi. 20’nci asrın Baş-Emperyalist’i ABD’nin eski başkanlarından Richard Nixon’ın, (tabirimi mazur görün) “gerisine baka baka kaçtığı” Vietnam Savaşı sonrasında kullandığına da tanık olmuştuk bu kavramı.
Özetle: Çatışmalı bir dönemin, soğuk ya da sıcak bir savaşın gerektirdiği muazzam boyuttaki askeri harcamalara ve silahlanma yarışına gerek kalmayacak yeni bir döneme girilmesi nedeniyle, tek tek ülkeler ve tabii küresel anlamda tüm dünya, buradan tasarruf edecekleri serveti, ulusların refahı ve kalkınması için demokrasilerin gelişmesi için kullanacaklardı. Sürdürülebilir kalkınma projeleri, yoksulların konut sahibi yapılması, eğitim - sağlık harcamalarına daha fazla bütçelerin ayrılması, vesaire…
Emperyalistler bu yalanı öylesine büyük bir iştahla pazarladılar ki, dünya neredeyse inanacaktı. Herkes oturup beklemeye........
© Birgün
