Sandık gelinceye kadar muhalefet ne yapacak?
İktidar tek sapması ve geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Durmak, yavaşlamak, makas değiştirmek gibi şıklara sahip değil. Baskıyı artırmak, toplumu değişimin yaşanmayacağına inandırmak umutsuzluğa sürüklemek zorunda. Hatta normal bir şekilde yenilemeyeceği kanısının iyice yerleşmesi için uğraşıyor. Gündemi muhalefet sahasında kilitlemeye maçın sürekli orada oynanmasını istiyor.
Bugüne kadar bunu başardı. Siyaset ne zaman yapılacağı belli olmayan bir seçimin adaylığına kilitlenmiş durumda. Üstelik adaylık tartışmasının muhatabı bir kez daha anayasayı çiğneyerek aday olmak isteyen Erdoğan değil, muhalefetin göstereceği isim oldu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu kendisiyle ilgili açılan davalarda istenilen hapis cezasının 25 yılı bulduğunu söyleyerek “Beni siyasette devre dışı bırakma çabasını gösteren kişinin adı belli. Sayın Cumhurbaşkanı” dedi. Aslında herkesin bildiği bir gerçeği bir kez daha ifade etti.
Saray hala “beni bu işe karıştırmayın” diyor. Ama ne Erdoğan'ın “Kime ne tür bir siyasi yasak gelir veya gelmez her şeyden önce bu benim derdim değil” demeci ne Fahrettin Altun'un “Devletimizin bağımsız yargı organlarına intikal etmiş meselelerde yürüyen hukuki süreçlerin özellikle muhalefet siyasetçileri tarafından devamlı surette Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la bağdaştırılmaya çalışılması, hem Sayın Cumhurbaşkanımıza atılan büyük bir iftiradır hem de yargı........
© Birgün
