menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hesap sorulacak adres iktidar belediyeleridir

27 5
09.01.2025

Belediyeler ekonomik krizle birlikte yurttaşın ilk müracaat ettiği noktalardan biri haline geldi. Sosyal destek belediyelerin bütçelerinde önemli yer tutmaya başladı. Mersin Büyükşehir Belediye başkanı Vahap Seçer'le ekonomik kriz, belediyelerin çabası, iktidarın 'silkeleme' yaklaşımını ve siyasetin yakıcı konularını konuştuk.

Asgari ücret ve emekli zamları açıklandı. İktidar bu kesimleri gözden çıkardı. Bu durum belediyelere nasıl yansıyacak?

Ülke ekonomisi iktidarın yaptığı akıl almaz yanlışların sonucu bu noktaya geldi. Özellikle son 3-4 yıldır alınan kararlar, uygulamalar ve ortaya konulan yönetim performansı çok kötü. Son olarak asgari ücrette ve emeklilere yönelik ücret artışları, derin yoksulluğun yaşandığı, ekonomik şartların oldukça güç olduğu bu dönemde çalışan kesimleri daha büyük mağduriyete soktu.
Tam da bu koşullar altında, iktidarın bu alandaki başarısızlığı belediyeleri öne çıkardı. Belediyeler bu anlamıyla Türkiye’nin son 5 yılına damga vurdu.

Özellikle 2019 sonrası Adana, Mersin, Antalya, Ankara, İstanbul gibi önemli metropollerle toplamda 11 büyükşehir belediyesinin CHP’ye geçmesi yeni bir durum yarattı. Sol-sosyal demokrat bir partinin belediyecilik anlayışı devreye girdi. Pandemi, seller, orman yangınları ya da deprem gibi doğal olayların afete dönüştüğü ülkemizde doğallığında öne çıktık. İktidarın boşalttığı alanları çok iyi doldurduk. Zaten bunun da teyidi 2024’ün 31 Mart’ında Türk Milleti tarafından verildi.

Seçim başarısının arkasında 4 yıllık dönemin etkili olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Burada hiç tartışmaya, yoruma açık bir durum yok. Biz Mersin’de oy oranımızı 14,5 puan artırıp yüzde 60’a yakın bir oyla tekrar seçildiysek, 11 büyükşehir sayısı 14’e, 250 belediye 450 belediyeye çıktıysa beş yıllık dönemin etkisi çok yüksek. Ben birinci derecede buna bağlarım. CHP’li belediye başkanlarının ortaya koyduğu performansın ve anlayışın belirleyici olduğunu söyleyebilirim.

Tekrar ekonomik krize dönersek, bu süreçte halkın sizden beklentisi değişti mi?

Yukarıda anlatmaya çalıştığım belediyelerin öne çıkma sürecinin ana nedeni krizle birlikte beklentilerin farklılaşması, boyutlanması ve buna karşı verilen yanıtlardan kaynaklı. Örneğin eğitimde belediyelerin rolü arttı. Aileler çocuklarını okula aç göndermek zorunda kalıyor. Belediyeler bu konuyu görüp önlem alıyor, bunların beslenmesine destek veriyor. Mersin’de üniversiteye ya da liseye geçiş sınavlarında bir kurs ücretinin yıllık 70-80 bin TL civarında. Kaç aile bu parayı ödeyebilir. Belediye, 8 bin öğrenciye hizmet veriyor, eğitim desteği veriyor. Ya da Mersin’de üniversiteyi kazanan tüm öğrencilere herhangi bir koşul aramadan, sadece Mersin’de ikamet etmeleri koşuluyla, gelir testine dahi tabi tutmadan, beyana tabi destek veriyor.

Mutfakta yangın var. Mersin’de oluşturduğumuz merkezlerde 3 çeşit yemeği 25 TL’ye veriyoruz, ekmek 7,5 lira ya da diğer şehirlerimizde uygulamaya sokulan Kent Lokantaları modelini düşünün. Belediyelerimiz vatandaşlarımızın gıdaya erişimine önemli katkı sunuyor. Yaş almış vatandaşlarımızın ya da özel bireylere sahip olan ailelerin imdadına yine bizim belediyeler yetişiyor. Bu da iktidarı rahatsız ediyor. Ayrıca belediye başkanları da öne çıktı etkin aktörler oldu. İktidarı rahatsız eden başka bir nokta da bu oldu.

Bu çalışmaların siyaseten bir karşılığı var mı?

Mersin'de sosyolojik olarak farklı insanların yaşadığı bölgeleri gezsinler. Etnik, sosyal, kültürel, sosyo-ekonomik farklıların olduğu, siyasi tercih olarak farklı görüşlerin olduğu tüm bölgeleri gezin. Göreceğiniz şey bütün bu farklılıklara rağmen belediyemizin uygulamaları konusundaki beğeni........

© Birgün