Durduğunda düşecek
Tek adam rejimi için iktidarda kalmanın tek yolu, baskı ve zorla ülkeyi yönetmek. ABD'nin aktif desteğine güvense de bu durum, ülke içinde yeterli etkiyi yaratmıyor. Üstelik muhalefet, tüm baskı ve tutuklamalara rağmen daha önce olmadığı kadar canlı. Bu durum, iktidarın beklediği gibi kolay kolay sönümlenecek gibi görünmüyor.
Eğer Erdoğan’ın tek derdi muhalefet olsaydı, belki bu durumu aşardı. Ancak başka dertleri de var.
Öncelikle Bahçeli’nin sağlık sorunları Erdoğan’ı çok zor durumda bıraktı. Ne zaman dara düşse, ikili yan yana gelir; ortak mesaj vererek bürokraside ve tabanlarında yaşanan kafa karışıklığını giderirdi. Ancak Bahçeli’nin yalnızca telefon görüşmeleri ve sosyal medya paylaşımlarıyla sınırlı siyasal aktivitesi, aynı etkiyi yaratmıyor.
Bölgede ve ülkede siyasetin ateşi yüksek; kimsenin beklemeye zamanı yok. Erdoğan, mahiyetiyle birlikte şimdi bu boşluğu doldurmaya çalışıyor. Közden kestaneyi kendi elleriyle almak zorunda kalıyor.
Ekonomideki kötü gidişat durdurulamıyor. Üstelik Trump’la birlikte dünya ekonomisi de diken üstünde. Ülkeye ne doğrudan yatırım ne de sıcak para gelecek gibi duruyor. Şimşek’in politikaları iflas etmiş gibi görünüyor.
Halkın çok önemli bir bölümü değişim talebinde ısrarlı. Erdoğan’ın
“İBB’de yolsuzluk var” açıklamalarına, kendi tabanında bile yüzde 40 oranında itiraz geldi.
Muhalefetin acemiliklerine rağmen halkın tek adam rejimine karşı duruşu değişmedi. Bir anlamda inisiyatifi aldı ve iktidarı, hiç bilmediği bir alanda siyaset yapmaya zorladı.
Artık Erdoğan’ın karşısında, alışık olduğu gibi tek bir insan yok; bir irade ve onun “rejim değişmeli” sözünde özetlenen talepleri var. Üstelik bu irade, artık yüzde 50’nin çok üzerinde.
Suriye’de işler Ankara’nın istediği gibi gitmedi. Artık İsrail ve ABD’nin sözü geçerli. Trump’ın tüm........
© Birgün
