Darbe püskürtüldü, CHP Kongresi bitti, halk çekilmedi: Şimdi ne olacak?
Tek adam rejimi 1 Ekim 2024 tarihinden bu yana gözle görünür olmaya başlayan ve muhalefetin dağıtılmasını merkeze koyan bir siyaset izledi. Toplumsal rıza üretemeyeceğinin, normal koşullarda gidilen seçimi kazanamayacağının farkına vardığı ilk andan beri iktidar bloku bunu hedeflemeye başladı. Kendisini anlatmayı bıraktı, muhalefetle uğraştı.
İçeride ya da dışarıda yaşanan her gelişmenin mutlaka bir sonucunun da muhalefeti dağıtacak etkisinin olmasına dikkat etti. DEM’in belediyelerine kayyum atamaktan, Öcalan açılımına, İBB’ye ve İmamoğlu’na operasyon düzenlemeye kadar her başlığı bunun içinde değerlendirebiliriz.
Bahçeli ve Erdoğan Kürt siyasetini iktidarlarına yedeklemekten CHP’ye kayyum atamaya oradan İmamoğlu’nu devre dışı bırakıp kazanma şansı olmayan bir adayı karşılarına almaya kadar bir hesap içine girdiler. Bunu yaparken de ABD’yle onaya varan bir istişare mekanizmasının işlediğine de şüphe yok. ABD’nin yol vermesiyle bazı düğmelere Bahçeli, bazılarına da Erdoğan basarak bugüne kadar gelindi. Taki 19 Mart’da halk duvarına toslayana kadar.
CHP’ye dair planlar tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. CHP’de iç iktidar kavgası büyük oranda bittiği gibi, artık dışarıya konuşan ve enerjisini oradan alan parti olma şansını yakaladı. Özgür Özel partisini aşan bir destek kazandı.
Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanlığı yarışında devre dışına itilecekti. Tam tersi oldu. 15 milyon kişinin imzasıyla aday olduğu gibi Türkiye’nin en etkin siyasi figürlerinden biri oldu.
Rejim, Kürt hareketini muhalefet blokundan ayırıp yanında bir yerde konuşlandırmayı........
© Birgün
