Cumhur sonrası sağda yeni diziliş
Post kelimesi artık Türkçe’ye de girdi. Herkes biliyor ki bir kelimenin başına “post” gelince o tanım için “sonrası” kastediliyor. Her konuda kullanmayı çok sevdik, en çok da siyasette. Türkiye’nin geleceğini konuştuğumuz her toplantıda mutlaka kullandığımız “Post Erdoğan ve post Bahçeli” kavramı, bu yazının da konusu oldu.
Erdoğan ve Bahçeli, Türkiye siyasetinin son 30 yılına damga vuran isimlerden en önemlileri. Bu iki isim aynı anda hem rakiplerine hem doğanın seyrine karşı güçten düşmüş durumda. Bu durum, ülkenin yaklaşık yüzde 50’sine yakın bir kesimi etkileme gücüne ulaşmış iki partinin, geleceği konusunda çok daha hararetli tartışmalara neden oluyor. Orada yaşanan her hamle ilgiyle izleniyor.
Rejim, içine sürüklendiği “Erdoğan’dan sonra ne olacak” krizini 14-28 Mayıs 2023 seçimlerinde bir an olsun ötelemeyi başardı. Ama soru o kadar can yakıcı ki ötelemenin süresi de kısa oldu. Seçimden sadece 2 ay sonra rejim birçok önemli başlıkta derin sarsıntı yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Erdoğan ve Bahçeli olmadığında ne olacak sorusuna yanıt bulunmadığı ölçüde de bu krizler devam edip gidecek.
Aslına bakıldığında muhafazakâr-milliyetçi sağın krizi gibi duran bu konu, iktidarda olan Cumhur İttifakı dolayısıyla tüm ülkenin meselesi haline gelebilir. Partilerdeki birkaç yıl sonrasına dair her arayış, sinir uçları açıkta kalan bir insan gövdesine dönüşen Cumhur İttifakı’nın acıyla zıplamasına yol açıyor. AYM’den Danıştay’a, Van’dan Kulp’a, Ali Yerlikaya’dan Soylu’ya kadar tartışılan........
© Birgün
visit website