menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Dostum Trump” ve İsrail meselesi

64 4
17.06.2025

Türkiye kamuoyunda, AKP’nin de özel çabalarıyla, “İran’dan sonra hedef biz miyiz?” tartışması sürüyor. İsrail’in saldırganlığının bölge ülkelerinde tedirginlik yaratması kadar doğal bir şey olamaz. Türkiye de bu coğrafyanın önemli bir parçası olarak her gerilimde başlıca aktörlerden biri hâline geliyor. Ancak tek adam rejiminin, İsrail’e dair toplumsal duyarlılık yaratmanın ve uluslararası kamuoyu oluşturmanın ötesinde amaçlara sahip olduğu anlaşılıyor.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bir yıl önce yaptığı “3. Dünya Savaşı kapıda” değerlendirmesi, hemen ardından Erdoğan’ın “İsrail bize saldırabilir” açıklaması ve nihayetinde Bahçeli’nin “Sonraki hedef biziz” çıkışı bu tabloyu tamamlıyor. Hatta bu söylemlere, Abdullah Öcalan’ın DEM Parti heyetiyle İmralı’da yaptığı görüşme tutanaklarında yer alan değerlendirmeleri de eklemek mümkün. Bugüne dek yalanlanmayan bu tutanaklara göre Öcalan, bölgedeki en büyük tehdidi İsrail ve ABD olarak görüyor. Yine hatırlanacağı üzere, Cumhur İttifakı’nın önemli isimleri bu açıklamaların hemen ardından “iç tahkimat” vurgusunu yapmayı alışkanlık hâline getirmişti. Dışarıdan gelecek tehlikelere karşı içeride iktidar ve muhalefetin bir “milli duruş” sergilemesi gerektiği ileri sürülüyordu. Bu konuya tekrar dönmek üzere, şimdi Erdoğan ve Bahçeli’nin İsrail tehdidi söylemlerine kısaca bakalım:........

© Birgün