Yargıyla yıldırma
İktidarın karşıtlarını yargı yoluyla yıldırma ve sindirme çabaları her geçen gün bir başka örneğiyle tırmandırılıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı E. İmamoğlu’nun Cuma günü savcılık tarafından sorgulanması sırasında yaşananlar, iktidarın izlediği yargı eliyle yıldırma politikasının başarı olasılığının hiç de fazla olmadığını kanıtlıyor.
İŞLEMEYEN; Yargının yönetimini ve işleyişini tümüyle kendi tekeline almış olan iktidar bu büyük gücü, karşıtlarına karşı kullanıyor.
Toplumun günlük yaşantısında, örneğin, sokağın güvenliği, çocuğun ve kadının korunması, uyuşturucuyu ve kaçakçılığı önleme gibi yaşamsal alanlarda etkin kullanamıyor. Daha somut olarak 6 Şubat depreminden Kartalkaya yangınına, tren ve maden kazalarından doğanın yağmalanmasına, bunlardan yolsuzluk olaylarına kadar, toplumun duyarlı olduğu hemen tüm alanlarda yargı ya hiç ortalıkta görünmüyor ya da adalet hızlı ve etkin işlemiyor. Yargıda da yazılıyı kazananlarınsözlüde haklarının yenmesi sonucu intiharlar oluyor; kura çekimleri bile siyasi gösteriye dönüştürülüyor.
VE İŞLEYEN; Yargının çalıştığı alanlar da var. Geçtiğimiz günlerde sanatçılara karşı çok olumsuz bir tutum takınıldı. ID İletişim sahibi Ayşe Barım, 12 yıl önce yaşanan Gezi Olayları bağlamında tutuklandı. Onun menajeri olduğu anatçılar sorgulandı. Basında yer alan habere göre sanatçılara:
“Gezi’ye “kendi iradeleriyle mi gittikleri yoksa Ayşe Barım’ın yönlendirilmesiyle mi eyleme katıldıkları” soruldu.
Her şey bir tarafa böyle bir soru asla........
© Birgün
