menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Üniversiteye gidin!

15 8
12.01.2025

Yazının başlığı nereden çıktı demeyin. Geçtiğimiz günlerde “Finans profesörü, mühendis, akademisyen ve yazar” diye tanınan Özgür Demirtaş, şöyle bir çağrı yaptı:

“Sevgili Öğrenciler: Kötü bir Üniversiteye gideceğinize Üniversiteye GİTMEYİN. Türkiye’deki Üniversitelerin BÜYÜK çoğunluğu kötü. Boşuna 4 yılınızı harcamayın. Beni dinleyin YAPMAYIN. Gelecekte Üniversitelerin çoğuna gerek kalmayacak. Sadece EN İYİ ’luk kesim işe yarayacak.”

Bu anlayış hiç de yalnız değil. Baksanıza TÜSİAD, bir kez daha, “ekonomideki yetenek açığı sorununun çözümü için mesleki eğitime önem verilmesi şart” (10 Ocak) diyor.

Üniversite, ileri düzeyde öğretim, araştırma ve yayın kurumudur ve bu işlevlerini yapmada da “özerk” olmalıdır. Ülkemizin üniversiteleri, Boğaziçi örneğinin de kanıtladığı gibi bu nitelikten çok uzaktır.

Bununla birlikte, üniversite eğitimi öğrenci için bir “özgürleşme ve toplumsallaşma” sürecidir. Gencin bu süreci “kendi yaratıcı yeteneklerini de katarak yaşaması” başlı başına çok değerlidir.

Sevgili öğrenciler, diğer bilimler konusunda bir şey diyemem ama “hukuk” ve “ekonomi” dallarında her olanağı kullanarak üniversiteye GİDİN.

Hukuk fakültesinde “insan hak ve özgürlüklerinin” gelişmesi için insanlığın verdiği o kutsal savaşların; 1770’lerden başlayarak yazılan “insan hakları evrensel bildirilerinin”, Türkiye’nin 10 Aralık 1948 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirisi’ne katılımıyla insan haklarının ne kadar “değerli” olduğunun ayırdına varacaksınız. Bu bağlamda çok daha önemli olarak Cumhuriyet’in oluşturduğu hukuk devleti özelliğiyle ülkemizin........

© Birgün