Halkla birlikte!
Ülkeyi, hukuku, ekonomisi, eğitimi ve kurumlarıyla “her gün” daha da kötüye götüren bir iktidar var.
Yaklaşık 11 ay önce yapılan yerel seçimlerde birinci parti olan CHP, “bu iktidarı” erken genel seçime zorlamaya çalışıyor.
Çok doğru yapıyor!
Siyasi partilerin genel başkana aşırı bağımlı bir yapısı olduğu biliniyor. Başta CHP olmak üzere kimi partilerin tüzüklerinde önseçimden söz edilse de kimin aday gösterileceği konusunda “son kararı” genel başkanlar veriyor. CHP yönetiminin Cumhurbaşkanı adayını parti üyelerinin oylarıyla saptanması kararı köklü bir “katılımcı demokrasi” adımıdır. Zamanla, diğer partilerin de aynı yöntemi benimseme zorunda kalmasıyla ülke demokrasisinin kökleri derinleşecektir.
Dahası önseçimle saptanacak aday, kendilerini doğuştan ya da doğal aday olanlara göre “gücünü halktan aldığı için” yarışta çok daha güçlü olacaktır.
Önseçim kararını eleştirenlerin bir bölümü “neden yalnız CHP üyeleri de tüm halk değil” diyor. Bu sav yanlıştır, çünkü CHP üyeleri de halktır; pazarıyla, okuluyla, giderek camisiyle halkla iç içedir. Halkın istem ve özlemlerini yaşıyor.
Mart ayında yapılacak önseçimle aday saptanmasının “erken olduğu” öne sürülüyor ki bu savın da sağlam bir dayanağı yoktur.
Adayın hemen saptanmasının ise nedeni çok!
Önce, aday saptanmasını erken bulanlara da bir çift sözüm var: iktidarın adayı çoktan bellidir ve üstelik........
© Birgün
