menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Değişim, gelişim, kalkınma ve eğitim

18 1
25.05.2025

Harvard’dan ekonomist öğretim üyesi Eric Chaney, “Din ve İslam Biliminin Yükselişi ve Düşüşü” başlıklı araştırmasında, dini otorite siyasi gücünün artmasıyla bilimsel çalışmaların azaldığını tespit eder. Nedenini ise şöyle açıklar “(Dini otorite) Müslümanları İslamın rasyonel yorumlarını benimsemeye dolayısıyla dinsel öğretileri göz ardı etmeye yönlendirdiği için bilimsel konuların incelenmesini sınırlandırdı. O nedenle hem bilimsel araştırmaları caydıran hem de otoriteye itaati ödüllendiren bir eğitim sistemi geliştirmek için kurumsal çerçeveyi değiştirdi.”1 Yazar, tüm Müslüman dünyasının ürettiği bilimin sanayileşmiş tek bir ülkenin ürettiği bilimin ortalama yüzde ikisine denk oluşunu da İslamın “İnsan sermayesi” üzerindeki kalıcı kısıtlamalarına bağlar.

2024 Nobel Ekonomi ödülünün üç sahibinden ikisi, Daron Acemoğlu ve James A. Robinson’a göre ise ekonomik ve teknolojik gelişme siyasi gücü yeniden dağıtır ve yeniden dağılımın kaybedeni olan mevcut yönetici seçkinler değişimi durdurmak için Luddistler2 gibi davranır. Acemoğlu ve Robinson, “Kalkınmanın Önünde Bir Engel Olarak Siyasi Kaybedenler”3 başlıklı makalelerinde, diktatörlerin siyasi güçlerini korumak için yağmacı bir şekilde hareket edebileceklerini, mevcut ekonomik düzenin kazananı sınıfın (feodal/kapitalist) öngöremedikleri gelişmelere karşı direniş geliştirdiğini öne sürerler.

Bu iki makaleyi şöyle birleştirebiliriz; dini otorite (özellikle İslami otorite) sosyal sonuçları olan bilginin üretilip yayılmasına engel olur. Dindar olsun ya da olmasın ekonomik gücü elinde tutan sınıf ise toplumsal yapı değişime gebe kaldığı noktada her türden gelişmeye karşı direniş geliştirir. Aynı fiile tekabül eden engel olmak ve direniş, dinle egemen sınıfı bütünleştirir. Bu, bizim hem neoliberal kapitalizmin dinle girdiği ilişkiyi açıklamamızı kolaylaştırır hem dinin arkasındaki asıl gücü görmemizi sağlar. Makalelerin söylediği bir başka şey, bilim karşıtlığının bir sınıf tutumu olduğudur. Sermaye sınıfı ve onu temsil eden dini otorite, dini dogmatizmi ve dinin demokratik olan her şeyle çatışan yönünü (aynen faşizm gibi) karşıtlık ideolojisi olarak kullanır.

Bir karşıtlık........

© Birgün