menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kefeninizi çıkarıp gelseniz...

23 0
26.05.2025

​“Yas yüzünden... Yasın yüzünden dişlerin çürüyor.”

​David Cronenberg'in son filmi The Shrouds/Kefenler'de, dört yıl önce kanserden ölen eşi Rebecca'nın yasını tutmayı sürdüren Karsh'ın diş doktoru böyle söylüyor.

​Karsh hem restoran işletiyor, hem de Gravetech adlı firmasıyla insanlara çok özel bir 'ölüm sonrası seyir' deneyimi sunuyor. Gravetech'in 'giyilebilir teknoloji' temelinde ürettiği kefenle özel bir mezarlığa gömülen mevtanın durumu, mezar taşındaki monitörden izlenebiliyor. Kefenin dokusundaki algılayıcılar ve mikroçipler cesetteki tüm değişimleri gösteriyor.

​Şimdi diyeceksiniz ki, “İnsan, sevdiklerinin yavaşça toz olup toprağa karışmasını neden izlemek istesin ki?!”

Cronenberg çok özgün, çok kendine has bir yönetmen. İlk filmlerinden bu yana içsel ve dışsal değişime, özellikle de 'bedensel modifikasyon'a takıntılı olduğunu gösteren öyküler anlatır. Scanners (1981), Videodrome (1983), Fly/Sinek (1986), The Naked Lunch/Müthiş Yemek (1991), eXistenZ/Varoluş (1999), Crimes of the Future/Müstakbel Suçlar (2022) gibi filmlerinde, psikolojik düzeyde yaşanan değişimlere eşlik eden organik ve sentetik beden eklemeleriyle karşılaşırız.

​Bedensel değişiklikler, doğası gereği kanlı olduğundan, Cronenberg filmleri 'body horror' (beden korkusu) örnekleri olarak adlandırılır. Eğer bu filmleri izleyicisinde basitçe korku ve dehşet yaratmak için yapıyor olsaydı, saptama doğru olabilirdi. Ama Cronenberg sinemasında aslolan insan bedeninin parçalanması değil, uyarlanmasıdır.

∗∗∗

​Cronenberg, devam eden evrim sürecinde insan bedeninin yaşayacağı olası değişimler üstüne düşünürken, insanlığın evrimi manipüle........

© Birgün