menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Folk’undan korkmak

32 3
29.07.2024

Edebiyat dünyasında uzun bir süredir var olan, sinemadaysa özellikle 1970'lerden bu yana görülen bir alt tür var: ‘Folk horror’. Henüz Türkçe bir karşılığı yok, şimdilik ‘folklorik korku’ diyebiliriz belki.

Taşranın geleneksel anlatılarından ve eski inanışlarından beslenen, hortlak ya da vampir gibi doğaüstü unsurlar yerine bizzat ‘taşra irfanı’nın korku nesnesi olduğu bu alt tür, tek-tanrılı dinlerin kültürel bilinçdışındaki korku ve kaygıları açığa vurması açısından da önemli bir tartışma alanı doğuruyor.

Karakterini üçüncü dünya gençliğinin ‘dağ’, ‘kır’, ‘gerilla’ gibi sözcükleri yerine çiçek çocuk/hippi kültürünün barış ve sevgi söyleminin, Vietnam Savaşı üzerinden somutlaşan savaş karşıtlığının belirlediği Amerikan ‘68’i, muhalif gençliğin doğayla yakınlaşmasını da içeriyordu.

Kuramsal temelini Frankfurt Okulu düşünürlerinin sanayi toplumu eleştirisinde, özellikle Herbert Marcuse’ün Tek Boyutlu İnsan ve Eros ve Uygarlık adlı kitaplarında bulabildiğimiz bu doğaya dönüş imgesinin en çok ‘aile’ ve ‘kilise’ adlı ideolojik aygıtları ürküttüğünü tahmin etmek zor değil. Çünkü bu ‘doğaya dönüş’, aynı zamanda pagan kültür ve inanışlarına dönüş anlamına da geliyordu. Çok-tanrılı uzakdoğu inançlarının etkilerini taşıyan yoga ve meditasyon kültürünün ‘dua’nın yerine geçmeye başlaması, bir tür ‘modern cadılık’ olarak şifacılık (wicca) kültürünün hızla yaygınlaşması gibi........

© Birgün


Get it on Google Play