Sosyolojik sınırlar ve Suriye
“Yeni” Suriye’nin kuruluşuna dair çabaların başlaması ile Türkiye-Suriye sınırını bir doktora tezine konu etmeye çalışan sevgili öğrencim İdris Altın’ın hayata veda etmesi ne yazık ki aynı günlere denk geldi. Kendisi de sınır coğrafyasının bir çocuğu olan sevgili İdris’in ‘sosyolojik sınırlar’a ilgisi sadece teorik nedenlerle değildi. On yıllardır sınırda olmanın türlü etkilerine tanıklık eden Mardin’de dünyaya gelmişti. Sınırı adeta insanın gözünün içine sokan dikenli tellere, mayınlı bölgelere ve nihayet Çin seddini andıran duvarın inşasına da tanıklık etmişti. Bu ürkütücü sınır manzarasının iki yakasında kalan köklü geleneklerin, karmaşık ve gerilimli hallerini yazmak istiyordu. Bazen ‘sinir bozucu’ bile olsa, en küçük ‘sınır bilgileri’ onu müthiş heyecanlandırıyordu. İlginçtir ki kanserle uğraştığı hayatının en sancılı günleri, aynı şekilde Suriye’nin de sancılı günleri oldu.
Bugünün dünyasında ülkeler-devletler arasında kimi yerlerde gerilimlere de yol açan sınırlar, büyük ölçüde dünyanın ‘ulus devletler’ arasındaki anlaşmalarla paylaştırıldığı zamanlarda çizilmişti. Bazı sınırların bir tür cetvelle çizilmiş hali, bu masa başı müzakerelerin sonucuydu. Ancak bu sınırlar, ilgili coğrafyaların sosyolojik manzarasına genellikle uyumlu değildi. Hatta çoğu yerde, sosyoloji adeta yok sayılarak çizilmişlerdi. Modern dünya adına ‘ulus’ denilen sosyolojik kategorilere göre kurulduğu halde, sınırlar,........
© Birgün
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)