menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hrant’ı anarken: Sınıf, etnisite ve sosyalistler

22 2
22.01.2025

Sınıf ve etnisite ilişkisi, marksist teorinin ortaya çıkışından başlayarak sosyalistlerin düşünce dünyasının en meşakkatli meselelerinden biri olmuştur. Modern teorinin kuruluşunda ‘etnisite’, özel önemi olan bir konu değildi. Başka bir deyişle ‘geçip gidecek olana’, eskiye ya da geleneksele ait bir durumdu. Yıllar boyu devam eden bu düşünsel-siyasal eğilimin etkisiyle sosyalist gelenekler, çevrelerinde meydana gelen etnik temizleme pratiklerini genelde tartışma konusu yapmamışlardı. Türkiye’de sosyalist/komünist partilerin de, coğrafyalarında vuku bulmuş onlarca kitlesel kıyıma dair uzun yıllar ciddi bir tutum almamış olmaları da bundandı.

Oysa kapitalist modernleşmenin üzerine oturduğu siyasal zemin tam da etnisiteyi esas alan ‘milliyetçi’ düşünceyle ilgiliydi ve bu tutum politik olarak ‘ulus’un çevresindeki etnisiteleri asimile ya da tasfiye etme politikalarını daima canlı tutmuştu. Modernleşme sürecinin aynı zamanda bir ‘soykırımlar çağı’ olmasının nedeni de esas olarak buydu. Dolayısıyla sosyalist hareketlerin tezi, teorik olarak herkesi kurtaracak ‘sınıfsal kurtuluş’ hassasiyetine dayanıyor olsa da pratikte milliyetçi kitlesel kıyımlara karşı ilgili devletlerin memnun kaldıkları bir ‘sınır’ içinde kalıyordu.

∗∗

Ayrıca sosyalist gelenekler fark etmemiş olsalar da, kapitalist iktidarlar ‘sınıf’ı........

© Birgün