Protestolara katılmamanın bedeli ağırlaştı
Koç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Erdem Aytaç “Siyasi Katılım, Siyasi Davranış, Kutuplaşma” alanlarında çalışma yürütüyor. Susan C. Stokes ile birlikte yaptığı çalışma “Seçimlere ve protestolara yeniden katılımı düşünmek /Ne Değişir ki” adıyla kitap olarak yayımlandı.
Kitap, Gezi Direnişi, Ukrayna’daki Euromaidan, Brezilya’daki Sao Paulo eylemleri mercek altına alınmış, yapılan anket ve mülakatlara yer verilmişti.
Aytaç’tan 19 Mart sonrası yaşanan süreci değerlendirmesini istedim. “İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası Gezi’den bu yana gerçekleşen en geniş muhalefet hareketi yaşanıyor.
Tüm baskıya rağmen her yaş grubundan yurttaşlar sokağa çıkmaktan çekinmiyorlar. Bu korku duvarı nasıl aşıldı” soruma yanıt verdi: “Bahsettiğiniz baskıyı bir “katılım maliyeti” olarak düşünmek mümkün. Herhangi bir siyasi eyleme katılım için harcadığımız zaman, para, bilişsel çaba gibi öğeleri düşünelim, bunların hepsi siyasete katılımın bizim için maliyeti. Protestolarda bunlara ek olarak yoğun bir baskı, fiziksel efor, yaralanma/gözaltına alınma/fişlenme risklerini de düşünebiliriz. Bu kadar “maliyetli” bir işe insanlar neden katlanıyor? Buna verebileceğimiz bir cevap bazı durumlarda siyasi eylemlere katılmamanın da kişiler açısından maliyetli olabileceği. Mantığa aykırı gelebilir ama bahsettiğimiz maliyetler daha çok psikolojik ve vicdani öğeler.”
Aytaç’a kitabında yer alan ülkelerdeki üç protestoya ilişkin karşılaştırmasına benzeyen yönlerini olup olmadığını sordum. “Türkiye’deki Gezi, Ukrayna’daki Euromaidan ve Brezilya’daki Sao Paulo’da başlayan protestolara odaklandıklarını aktararak şu görüşü paylaştı: “Hedeflerine katıldıkları kişilerin protestolarda yer alması katılmayan kişilerde psikolojik bir........
© Birgün
