Kavramları tersine çevirmek
Machivelli’nin Prens eserinde ifade ettiği gibi; diyalog yollarında, kazanmak için her yol münasip görülür. Çünkü; ahlak ve etik kaygısından bağımsız olarak salt kazanmak amaçlanır. Bu amaç yaşamın her alanında var elbette ancak siyasal kişiliklerde yüksek dozda açıkgözlük ve halâvat da içerir. Machiavelli bu durum için; “Bir yönetici halkları inandırmak için dindar, hükmünü sürdürmek için ise tilki ve aslan gibi olmalıdır” betimlemesini yapar. Ülkemizde 23 senedir siyasi iktidar muhalifleri her zaman kendi yaptıklarıyla suçladı. Kavramları tersine çevirmek AKP’nin tutarlı siyasi çizgilerinden biridir. Kavramları tersine çevirerek kullanır ve böylece eşitlikçi, çoğulcu, özgürlükçü, toplumcu ve dayanışmacı kavramları bağlamından koparıp suçlamalara döndürür. AKP, 23 senedir bu bahiste çizgisini hiç bozmadı. Seçmen kitlesini de, kendi yarattığı bu hakikat fanusuna hapsetti.
Yakın zamandan bir örnek vermek gerekirse:
9 Nisan’da AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Aşağıda konuşmasından bazı bölümler var. Genel Başkan’ın her cümlesinin başına ve tabii CHP’nin geçtiği yerlere AKP’yi koyarak okursanız mevcut durumu ve de kendilerini ne kadar iyi anlattığını görürsünüz.
“CHP tam olarak işte budur. CHP'nin, ülkenin meseleleriyle işi olmaz. CHP'nin vizyonu yoktur. Planı, programı, ufku yoktur. CHP milletle ve millet iradesiyle ontolojik sorunları olan bir partidir. CHP'nin özgürlük anlayışı, sadece kendileri için, bir avuç seçkin içindir. CHP faşizmin vücut bulmuş, etek kemiğe bürünmüş halidir. Şimdi çıkmışlar yok şu gözaltına alındı, yok bu tutuklandı, yok onu serbest bırakın... Başınıza ne geldiyse sizin kavuk sevdanız yüzünden geldi. Sizin koltuk hırsınız, sizin dizginlenemez kibriniz, bundan dolayı geldi. Sizin açgözlülüğünüz yüzünden........© Birgün
