menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zamane köleliği

23 1
10.03.2025

ABD Başkanı Trump’ın yardımcısı Vance ile birlikte Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky ile dünyanın “gözü önünde” girdikleri ağız dalaşı çok konuşuldu. Bir devlet başkanının, konuk olduğu başka bir devlette, hem de başkan tarafından aşağılanıp hakaret edilerek kovulması “şaşkınlıkla” karşılandı. Başka bir bağlamda şaşkınlıkla karşılanan ise Sırrı Süreyya Önder’in Habertürk televizyonunda canlı yayında Devlet Bahçeli hakkında söylediği “hayranlık ve övgü” dolu ifadeler oldu.

Önder’in sözleri “barış için” kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek olarak değerlendirilebilir elbet ve elbette sadece bunca yıldır sürdüğü için bile tarafları kirletmemesi mümkün olmayan bir silahlı çatışmanın bitmesi, bir kişinin daha ölmemesi için söylenebilir de. Ama sanki “barış için Bahçeli övgüleri” ile sınırlanabilecek bir durum değil bu hal.

Bahçeli, CHP ve lideri Özgür Özel’e de kürsüden ağır hakaretlerde bulunduktan sonra, resepsiyon sırasında Özel’e “Birbirimizi kırmıyoruz inşallah. Bazen siyaseten söylememiz gerekenler var. Siyasetin gereği o” demişti. Önder’in açıklamalarından “Devlet beyin asaletinin” ve de Hakan Fidan beyin de iş bitirici CEO tarzının 2013-15 çözüm sürecinden bu yana “Kürtlerce” bilindiği ve takdir edildiği de anlaşılıyor. Olan, İmralı Notları’nda Öcalan’ın da “toy bulduğu” Selahattin Demirtaş’a oldu galiba.

Modaya uyarak, “eski" diyebileceğimiz siyaset tarzındaki politikacılar, devlet “büyükleri”, kapalı kapılar ardında ağır kavgalar edip; kamusal alana çıktıklarında ise birbirileriyle oldukça kibar ve “devlet adamı vakurluğuyla” konuşurlardı. Neoliberal dönemin “yeni” siyaset tarzında ise anlaşılan o ki, kapalı kapılar ardında birbirlerine sevgi ve muhabbetle bağlı olanlar,........

© Birgün