menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sınırsız pizza

37 6
24.01.2025

Zemindeki çizgilere basmamaya çalışan ve haliyle yürümekte zorlanan bir bireye obsesif kompulsif bozukluk tanısı konulacağından hiç şüphe yok. Bu takıntılı davranış, normal bir bireyin yasaları ve kuralları çiğnememek için gösterdiği normal davranışın karikatürü gibidir. Karikatür, normalleştirilmiş, sorgusuz sualsiz kabul edilen bir davranışı görünür kılar, dolayısıyla sorgulanabilir hale getirir. Umberto Eco uzamsal sınırları bir Latin saplantısı olarak tanımlar ve bu saplantının kökenini Roma’nın kuruluş efsanesine dayandırır. “Romulus bir sınır çizgisi çeker ve bu çizgiye riayet etmeyen kardeşini öldürür.” Sınırlar yerleşiklerin eseridir, sınırlara riayet etmek uygar olmanın göstergesidir. “Eğer sınırlar tanınmazsa civitas diye bir şey var olamaz” (Eco). Yerleşiklerin kuruluş efsanelerinde olaylar erkekler arasında geçer. Benzer efsaneye tek tanrılı dinlerde de rastlanır. Tarımla uğraşan yerleşik Kabil, çobanlık yapan göçebe kardeşi Habil’i kıskanır ve öldürür. Bunun üzerine tanrı Kabil’i cehennem azabıyla cezalandırır. Cehennem, yerleşik hayattır. Sınırlar bedenini ve zihnini kısıtlamaktadır, ne kadar çok yerleşirse cehennemin azabını o kadar çok duyumsayacaktır. Nomos hem yasayı, hem de yasaların tanımladığı mülkiyetin sınırları gösterir. Sınır namus demektir, namus patriyarkal düzenin devam etmesinin garantisidir. Sınırları ihlal etmek, erkeğin namusuna halel getirmektir,........

© Birgün