menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İkinci bakış

22 1
10.01.2025

Bir şeye defalarca baktığınız halde hep aynı şeyi görüyorsanız, sakın şeylerin kalıcı oldukları sanısına kapılmayın. Birileri mutlaka algınızın ayarlarıyla oynamıştır. Bin yıl öncesinden Arap bilgin İbnü’l-Heysem (965-1040) bizi uyarmıştı: “Görülebilen tüm nesneler oluş ve yok oluş dünyasındaki değişimlere tabidir ve bu değişim algımızı da belirler; bu nedenle hiçbir şeyi aynı biçimde göremeyiz, ikinci bakışta farklı görürüz”. İlk önce algınızın ayarlarını kontrol edin. Yine mi değişmedi? Yerinizi değiştirin ve o şeye farklı bir açıdan bir kez daha bakmayı deneyin. Hâlâ değişmediyse yapacak bir şey yok. O şey zamanın dışına yerleştirilmiştir, tıpkı kutsal hakikatler gibi. Fakat zamanın içine yerleşmiş Oscar Wilde gibi biri, o şeyi artık tanımayacaktır: “Kusura bakmayın, o kadar değiştim ki sizi tanıyamadım”. Zaman dışılık nesneleri, şeyleri, kişileri, değerleri, kavramları kalıcı kılmak isteyenler tarafından zamanın yıkıcı ve dönüştürücü etkilerinden koruyan bir mahfaza olarak icat edilmiştir. Mahfazanın içi tahnit edilmiş şeylerle doludur. İktidarın yıl içinde düzenlediği ritüellerde tahnit edilmiş şeyler mahfazalarından çıkarılır ve zamanın yıkıcı etkilerine maruz kalanlara kalıcı hakikatler olarak sunulur. İktidarların kalıcılığı da tahnit edilmiş şeylere bağlıdır. Çoğunluk bu numarayı, amiyane tabirle yer; zira zaman acımasızdır, zamanın açtığı yaraları ancak zaman dışı........

© Birgün